Borçlu keşideci tarafından dava dışı lehtar lehine keşide edildikleri, çekler, adı geçen lehtarın cirosu ile bankaya ciro edilmiş ise de, bu cironun çizildiği, bundan sonra çeklerin muhatap bankaya ibraz edildikleri, takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almadığı ve dolayısıyla alacaklının her iki çek yönünden de yetkili hamil olmadığı anlaşıldığından, "alacaklının yetkili hamil olmadığı" gerekçesi ile İİK. mad. 170/a-2 gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İSKİ’ nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ nin idari yapılandırılmasında yer alması nedeniyle bu kuruluş hakkında 5393 s. Kanun hükümlerinin uygulanması gerekeceği (fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı ispatlanmadığı sürece, su paralarının haczinin mümkün olduğu)-
Satış vaadi sözleşmesinin karşılıklı edimleri içermekte olduğu, bu haliyle sözleşmenin İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklılara genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı-
23. HD. 17.04.2017 T. E: 2015/4312, K: 1139-
İtirazın iptaline konu takip dayanağı para alacağına ilişkin olup, para alacağı için dava konusu olmayan taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar tesisinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Borçlunun 3. şahıslardaki (banka, sigorta şirketleri, belediyeye bağlı şirketler) alacakları ve tapudaki taşınmazlarına haciz konulması halinde, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesi kapsamında incelenerek sonuca gidilmesi gerekeceği, bu kapsamda 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen bankalardan getirtilen hesap ekstrelerine göre hesaptaki paraların sigorta şirketlerinden borçlunun varsa alacaklarının ve tapudan gelen müzekkere cevaplarına göre taşınmazların haczinin kabil olup olmadığı belirlendikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile bu yönden de şikayetin reddinin doğru olmadığı-
BK. 487 (şimdi; TBK. mad. 586) uyarınca alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden kefiller hakkında icra takibi yapabileceği gibi, asıl kredi borçlusu hakkında da «tahsilde tekerrür olmamak üzere» rehnin paraya çevrilmesi yolu dışında genel haciz yoluyla takipte bulunabileceği-
Mecurun kullanım amacına uygun olarak tahsis edilmediğinin gerekçesi asıl sözleşmenin feshi nedeni olarak gösterilebileceği, bu sebebe dayalı feshin ancak sözleşme imzalandıktan sonra öne sürülebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.