Her dava açıldığı andaki hukuki duruma göre değerlendirileceğinden şikayet tarihi itibariyle olaya 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinin uygulanmayacağının belirlenmesi halinde icra müdürünün işlemine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
«Takip konusu borcun» ödendiğinin -ve bu nedenle de «haczin kalktığı»nın saptanması halinde icra mahkemesince bakmakta olduğu istihkak davasında «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
3417 sayılı Kanun uyarınca, çalışanların maaşından kesilen «anapara»nın ve buna ilişkin «nema»nın «maaş»tan sayılması gerekeceği ve bu nedenle İİK. 83’teki koşullar çerçevesinde haczedilebileceği–
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda imzanın kuvvetle muhtemelen borçlunun eli ürünü olmadığının bildirildiği dolayısıyla kesin kanaat bildirilmediği alacaklının mahkemeden, yeni bir rapor alınmasını istediği mahkemece söz konusu talebin kabul edildiği ancak duruşmada verilen iki haftalık kesin süreye rağmen (usul ve yasaya uygun olarak yapılan ihtar mevcuttur.) gerekli masrafın yatırılmadığı, diğer duruşmada da mahkemece, alacaklının bilirkişi raporuna dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı, toplanan delillere göre borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olduğu gibi HMK’nun 324. maddesi çerçevesinde alacaklı yönünden alınan kararın da usul ve yasaya uygun olduğu, öte yandan mahkemece, takibe konu çekteki imzanın borçlu eli ürünü olduğu kesin olarak tespit ve ispat edilemediği kabul edildiğine göre, bu durumda alacaklının kötü niyeti veya ağır kusuru ispatlanamadığından alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. mad. 94 uyarınca açılan alacak davasında, yükleniciden alacaklı olan davacının talep edebileceği bedelin, yüklenicinin arsa sahibinden alacaklı olduğu bedel ile sınırlı olduğu- Dava dışı yüklenicinin, arsa sahiplerinden imalat bedeli için açtığı davanın birleştirilmesine karar verilip, binanın zemin katında projeye aykırı değişikler nedeniyle inşaatın davalı arsa sahiplerince kullanılıp kullanılamayacağı, imara ve projeye uygun hale getirmenin mümkün olup olmadığı, inşaatın statiğinde projeye aykırılık bulunup bulunmadığı, bu şekilde bir aykırılık varsa güçlendirme ile giderilip giderilemeyeceği, güçlendirme bedelinin ne olduğu hususları üzerinde durularak, gerek proje, gerekse imara aykırılıklar giderilebilecekse bunların giderilme bedeli, statiğe aykırılık bulunması halinde güçlendirme bedeli yapı maliyetinden düşürülerek belirlenecek bedel itibariyle sonucuna göre karar verilmesi, proje ve imara aykırılıklar veya statiğe aykırılık giderilemeyecek mahiyettte ise bu durumda yapılan inşaatın arsa sahipleri açısından maddi bir değeri olamayacağından davanın reddedilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.