Alacaklının takibine dayanak yaptığı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamlarının karar tarihi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonrasına ilişkin olduğundan, borçlu idarenin bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerektiği- İdarenin haciz işlemlerinin iptali taleplerinin "hakkın kötüye kullanılması" yasağı kapsamında kaldığı, hukuk tarafından korunmayacağı belirtilerek "şikayetin reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Üçüncü kişi tarafından istihkak davasının, en geç, «hacizli malın satış bedelinin alacaklıya ödenmesine kadar» açılabileceği- (Satış bedelinin alacaklıya ödenmesinden sonra istihkak davası açılamayacağı)–
İcra dairesine yapılan itirazla takibin durmuş olacağı, bu aşamadan önce gönderilen “1. haciz ihbarnameleri” nin de hukuki sonuç doğurmayacağı-
Mahkemenin ara kararında “...icra dosyasında takip dosya hesabının çıkartılarak, çıkan toplam ve % 50' si tutarındaki nakit veya ulusal bir banka tarafından düzenlenmiş süresiz ve kesin teminat mektubunun mahkememize sunulması halinde tekne üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılarak yargılamaya sonuçlanıncaya kadar teminat üzerinden devamına...” denildiği anlaşıldığından, tekne üzerindeki ihtiyati haczin, sunulacak teminat mektubu üzerinden devamına karar verilmiş olduğundan, ihtiyati haciz kararının kaldırıldığından bahsedilemeyeceği-
Davacı üçüncü kişi ve borçlu şirketler arasında ortakları itibarı ile bağ bulunduğu belirlense de; bilirkişi incelemesi sonucunda haciz adresinin üçüncü kişiye ait olduğunun ve mahcuzların davacının sunduğu faturalar kapsamında kaldığının ve ticari kayıtlarında yer aldığının belirlenmesi karşısında davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Şikayete konu sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan şikayet olunanın  haczinin ilk haciz olduğu, satış tarihinden önce bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz koyduğundan şikayetçilerin, 6183 s. K. mad.  21/1. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak hakkı bulunduğu-
Alacaklının üçüncü kişi aleyhinde İİK'nun 89/4 ve 338.maddeleri uyarınca hem tazminat hem de cezalandırma istemi ile ... İcra Hukuk Mahkemesi'ne dava açtığından bu davanın ceza davalarına mahsus olan esas defterine kaydedilip, hakimin ceza hakimi sıfatıyla yazılı yargılama usulünü uygulaması gerektiği-
Rehin açığı belgesinde, borçlunun ödemekle yükümlü olduğu miktar açık bir şekilde gösterilmediğinden, borçlunun, borçlu olduğu tutarın rehin açığı belgesinde belirtilmediğine yönelik şikayetinin yerinde olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.