A. Güzellik San. ve Tic. Ltd.Şti.nin 15.08.2013 tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracısı bulunduğu T. Avm'de yer alan taşınmaza ilişkin geçmiş dönem kira bedelleri, damga vergisi, elektrik tüketim bedelleri, cam cephe uygulaması, ortak alan giderleri ve diğer kalemlere ilişkin 24.02.2014 tarihi itibari ile toplam 118.813,13 TL borcu olduğunu kabulle bu borcun 115.000 TL'lik kısmının senetlerle ödemeyi kabul ettiğinin düzenlendiği, protokolden anlaşılacağı üzere borcun kapsamının 24.02.2014 tarihinden önceki borçlara ilişkin olup, icra takibinin ise 21.07.2014 tarihli olup sonraki alacak kalemlerini kapsadığından işin esasının incelenmesi gerekirken
Dava dışı borçlunun 1998 tarihinde kurulan davacı şirkette 2000 yılından beri sigortalı olarak çalıştığı, davacı şirket temsilcisi ile borçlunun kardeş olmalarının tek başına muvazaayı göstermeyeceği ve davalı tarafın muvazaa iddiasını somut ve inandırıcı delillerle ispat edememesi halinde, davanın kabulü ile hacizli mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mal bedeline ilişkin faturalara dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasının niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkin olduğu ve bu durumda, TBK. mad. 89/1 ve HMK. mad. 10 uyarınca, alacaklı davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi ve mahkemesinin yetkili olduğu- Dava konusu icra takibi ne davacı şirketin muamele merkezinde ne de genel yetki kuralı çerçevesinde davalının ikametgahı olan yerde başlatılmadığından, davalının icra dairesine yönelik yetki itirazı kabul edilerek takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Haczin, borçlunun ev veya işyerinde değil de, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediği, üçüncü kişiye ait ev ya da işyerinde yapılmış olması halinde 99. maddenin uygulanarak alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi gerekeceği-
Borçlunun haczedilmemesi gereken emekli maaşına konulmuş olan haczin kaldırılmasından sonra, önceki kesintilerin geri alınması için genel mahkemede “istirdat davası” açması gerekeceği, bu konuda icra mahkemesinin görevsiz olduğu-
Mahkemece, haciz konulan banka hesaplarının ekstreleri getirtilerek, mahiyeti ve kaynağı belirlenip borçlunun 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesi hükmüne dayanarak, banka hesabındaki paranın haciz edilemeyeceği yönündeki şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bir «kişisel def’i» olan «ödeme def’i»nin, lehtarla -senet bedelini ödeyen-borçlu arasındaki ödeme ilişkisini bilebilecek durumda olan ve senedi ciro yoluyla ele geçirmiş olan takip alacaklısına karşı ileri sürülebileceği-
Mahkemece, dava dışı borçluya ait konut üzerine banka tarafından ipotek tesis edildiği, borç ödenmediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, borçluya ait konutun ihale bedelinden ipotek alacağı ödendikten sonra kalan paranın AATUHK.’ nun 69. maddesince haczi daha eski tarihli olan vergi dairesine ödenmesi, para arttığı takdirde SGK.’ ya ödenmesi gerektiği halde garameten taksimin hatalı olduğu gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne kalan paranın öncelikle vergi dairesinin alacağını karşılaması için sıra cetvelinin bu kısım yönünden iptaline karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.