Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı-
Mahkemece, satış tarihinden evvel ipotek alacağının sona erip ermediğinin ipotek alacaklısı bankadan sorularak tespit edilmesinin, ipotek alacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesinin, ayrıca ipotek alacaklısı bankanın satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğinin yöntemince araştırılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takipleri hakkında da uygulanacağına dair bir hükmün mevcut olmadığı-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin takibe konu ilamın tarihi 13.03.2012 olup, şikayet tarihi itibariyle 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesi yürürlüğe girmiş ise de; ilam tarihi itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinde sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları haciz yasağı kapsamında bulunduğundan borçlu İdare'nin haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olacağı-
Davaya konu edilen ve mahkemece de kabul edilen tazminatın, yargılamanın devamı sırasında ödendiği ve davanın konusuz kaldığı gözetilerek "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi; ayrıca davalının temerrüt  tarihi ile davalı sigortacının tevdi mahalli tayini kararı gereği banka hesabına tazminatı yatırdığı tarih arasındaki dönem için temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi; davacının dava açmakta haklı olduğu ve yargılama sırasındaki ödeme ile davanın konusuz kaldığı gözetilip, HMK. mad. 331/1 gereğince yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerektiği-
Borçlu tarafından takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya icra dairesinde süresi içinde ayrıca ve açıkça itiraz edilmediği gibi icra mahkemesinde imzasını ikrar ettiği ve senedin borçlu tarafından kendi adına imzalandığı ve kayıtsız şartsız, belirli bir para borcu ikrarını içerdiği anlaşıldığından,  genel haciz yoluyla ilamsız takibe konu senedin, İİK.'nun 68. maddesinde yazılı, imzası ikrar edilmiş kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belgelerden olduğu ve mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Boşanma, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesi, soy bağının reddi gibi taleplere ilişkin davaların devamı sırasında verilen, geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararların aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389. maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından, ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceği-
Haczin uygulandığı adresin, borçluya ödeme (icra) emrinin tebliğ adres olmaması ve bu adresin borçlularla ilgisinin kanıtlanmaması halinde, "mülkiyet karinesi"nin davası -üçüncü kişi yararına sayılacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.