Vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için de; borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanması yahut kaçması ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması gerektiği- Dava konusu alacak, vekilin müvekkili adına tahsil ettiği paraları müvekkiline vermemesi talebine ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiğinden, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı vekilinin vekâletnamesini takip dosyasına sunarak itiraza konu icra takibini başlattığı, borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde davalı olarak alacaklının ve vekilinin gösterilmesine rağmen mahkemece tebligatın asile yapılarak taraf teşkilinin sağlanmaya çalışıldığı ve bu haliyle alacaklı tarafın savunma hakkının kısıtlandığı-
Borçlu hakkında hapis hakkının kullanılması suretiyle doğrudan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmediği görüldüğünden, "kesinleşme öncesi ihtiyati haciz kararı alınmadan seferden men kararı verilemeyeceği" gerekçesiyle men kararının iptali istemiyle yapılan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Henüz nakde çevrilmemiş teminat mektuplarının vadesi gelmiş komisyon borçları hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği–
İstihkak davasının husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi halinde, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7/II maddesi gereğince mahkemece maktu avukatlık ücretini geçmemek üzere nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf talebinin reddine dair verilen karar, HMK'nın 353/1-a-3 madde hükmüne göre kesin nitelikte olup, davacı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği-
Süresinde bankaya ibraz edilen çeki daha sonra bedelini ödeyerek alan cirantanın takip hakkının mevcut olduğu, bu ödemeyi makbuza bağlamış olmasının ona bu hakkı tanıdığı, ancak TTK.'nun 638. maddesinde sayılanlar dışında bu meyanda % 10 çek tazminatının istenemeyeceği-
Borçlu-davacının takip konusu parayı (borcu) ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme emrine itiraz süresi içinde ödediğinden ve bu ödeme, cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme sayılmadığından, İİK.nun 72. maddesine göre menfi tespit ve istirdat istemli dava açamayacağı, davacı-borçlunun ancak şartları varsa sebepsiz iktisap davası açabileceği-
Ödeme emrinin tebliği tarihinde borçlunun er, onbaşı, ya da kıt’a çavuşu olması halinde, icra müdürlüğünce temsilci ataması için borçluya süre verilmeden, takibe devam edilemeyeceği (Haciz, satış vb. işlemlerin yapılamayacağı)–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.