5411 s. Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinde yer alan vergi (resim ve harç) muafiyetinin, 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Örnek 10 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair şikayet yerinde bir gerekçe ile reddedildiği göre, borçlunun imza itirazı da anılan yasa maddesi kapsamında imzaya ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan reddedilmiş sayılacağı ve süresinde yapılmayan imza itirazı nedeniyle takibin geçici olarak durdurulmasının isabetsiz olduğu- Borçlunun imza itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi halinde borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Vasinin “borçlunun, senedin tanzim tarihinde vesayet altında olması gerektiği” yönündeki itirazın, raporu veren hastaneden “borçlunun senedin tanzim tarihinde fiili ehliyetinin olup olmadığı”nın incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun ihtiyati haciz sırasındaki ikrarının hukuki niteliği ve bağlayıcılığı–
İİK. mad. 89 uyarınca gönderilen 1.,2.,3. haciz ihbarnameleri nedeniyle, borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davacı ayrıca kendilerine gönderilen bu haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek dava açmış ve icra mahkemesince 3. haciz ihbarname öğrenme tarihinin .... olarak tespitine karar verildiğinden, görülmekte olan davanın hak düşürücü yasal süre içinde açıldığının kabulü gerektiği- Davacının kendisine İİK 89/1 haciz ihbarının tebliğ edildiği tarihte dava dışı borçluya borçlu olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla davacı kayıtları incelenerek alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, şikâyet olunanın takip dosyasındaki kesin haczin, şikâyetçinin takip dosyasındaki kesin hacizden önce olduğu, şikâyetçinin takip dayanağı olan genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarının İİK.’ nun 100/3. maddesinde sayılan belgelerden de olmadığı, bu sebeple ihale bedelinin her iki icra takip dosyası alacaklısı arasında garameten paylaştırılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Dava konusu haczin, icra takibine konu faturalarda da geçen borçlunun önceki faaliyet adresinde yapıldığı ve üçüncü kişi şirketin borcun doğumundan sonra aynı alanda faaliyet göstermek üzere kurularak kurucu ortaklarının bir kısmı borçlunun ortağı ve yetkilisi olan kimse ile yakın akraba olduğu olayda, İİK. mad. 97/a gereğince mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği, icra müdürünün sehven İİK. mad. 99’u uygulamasının da ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacağı- Mahkemece üçüncü kişi şirketin alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı olarak kurulduğu ya da İİK. mad. 44. ile 6098 s. TBK. mad. 202’nin (818 s. BK. mad. 179’un) uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için, borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin ticaret sicil ve vergi kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak, üçüncü kişinin, borçlunun envanterinde kayıtlı eşyaları devralıp devralmadığı, borçlunun işçileri ile faaliyetini sürdürüp sürmediği vb. hususları araştırılması gerekeceği, muvazaanın ya da işletme devrinin bulunmadığı sonuçlarına varılırsa da, bu kez üçüncü kişinin sunduğu faturaların mahcuzlara uygunluğu yönünden keşif ve bilirkişi incelemeleri yapılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.