İcra müdürlüğünce İİK 24'e göre ilam konusu edilen menkulün değerinin tespitine dair işleminin şikayeti üzerine verilen icra mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı- Borçlu vekili, "ilama konu aracın ellerinde bulunmadığını ve İİK 24 uygulanarak aracın değerinin tespitini istediğine göre, icra müdürünce aynen ifa mümkün olmadığından Ticaret Odasından aracın değerinin sorularak belirlenmesi gerekirken, doğrudan bilirkişi marifeti ile değer tespiti yapılmasının hatalı olduğu-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. ve 406. maddesi kapsamında vesayet altına alınma istemi-
Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması halinde bunun “kesin delil” niteliğinde sayılacağı-
Mahkemece, satış bedelinden borçlunun şikayete konu devlet hakkı, özel idare payı ve Hazine payı borçlarının mahsubu suretiyle düzenlenen sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Şikâyetçi vekili, müvekkilinin alacağının kamu alacağı olup, paylaşıma konu paranın sıra cetvelinde 1. ve 2. sıradaki alacaklılara ödenmesinin doğru olmadığını ve müvekkiline ödeme yapılması gerektiğini ileri sürdüğüne göre, 1.ve 2. sıra alacaklılarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeden ve dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
5570 sayılı Yasa'ya göre haczi yasak olan emekli maaşı üzerine haciz konulmasına borçlu tarafından muvafakat edildikten sonra, icra müdürlüğünce uygulanan haciz işleminde yasaya aykırılık bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.