Tasarrufun iptali davalarında, üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve icra dosyasındaki asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olarak nakden tazminle sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu edilen taşınmazın dava dışı 4. şahısa devir tarihi itibariyle gerçek değerinin tespiti gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında müddeabih ve dolayısıyla harcı belirleyecek değerin, borç miktarı ve tasarrufa konu taşınmazın değeri dikkate alınarak belirleneceği ve hangisi az ise harç alınacağı-
Takip dayanağı bonoda itirazda bulunan keşideci gerçek kişi olup, dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığından yetki kaydının geçersiz olduğu- Ayrı bir tanzim yeri bulunup ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri sayılacağı- İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, icra takibi için yetkili olamayacağı-
Yasal süresi içinde yapılan istihkak iddiasıyla dava açma süresinin kesileceği, üçüncü kişinin istihkak iddiasına alacaklının karşı çıkmış olması halinde, icra müdürlüğünce İİK. nun 97. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekeceği, bu prosedür işletilmediği sürece, hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödenmesine kadar, üçüncü kişi tarafından istihkak davası açılabileceği-
Elektrik tüketim bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davalı-alacaklının giriştiği icra takibinde haksız olmasına rağmen kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden kötü niyet tazminatından sorumlu tutulamayacağı-
İİK'nun 24.maddesi taşınır teslimine ilişkin olup, taşınırın borçlu yedinde bulunmaması ve taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmaması veya çekişmeli olması halinde, İcra Müdürlüğü'nce haczin yapıldığı tarihteki rayice göre değeri takdir olunması gerekeceği-
Borçlu şirketin malvarlığında bulunan on adet arsanın, "borçlunun ticari işletmesinin önemli bir kısmını" oluşturduğu kabul edilerek (İİK. 280/IV (III), bunları satın alan davalı şirketin aynı maddede öngörülen ilan vs. işlemleri yaptığına dair bir kanıt bulunmadığından, yapılan satış tasarrufunun iptaline karar verilmesi gerekeceği-
6183 sayılı Kanuna dayanılarak açılan tasarrufun iptâli davalarında, "iptâl kararı" verilebilmesi için, davacı idarenin kamu alacağının, "dava konusu tasarruftan önce" doğmuş olması gerekeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.