Davalı borçlu alacağın gerçek olmadığını iddia etmişse de, bu konuda açtığı itiraz ve takibin iptali davasının icra mahkemesince reddedildiği ve borçlu tarafından açılmış menfi tespit davası bulunmadığından, senede dayalı yapılan icra takibinin kesinleştiği ve alacağın gerçek olduğu, haciz tutanağının İİK. mad. 105 kapsamında "geçici aciz belgesi" niteliğinde olduğu, iptali istenen tasarrufun ise takip konusu alacaklardan sonra yapıldığı ve davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından, tasarrufun iptali davasının ön koşularının gerçekleşmiş olduğu- Davalı üçüncü kişinin borçlunun kayınbiraderi olduğu ve aralarında alacak borç ilişkisi bulunduğu, ayrıca dava konusu taşınmazların kısmen alacağa mahsuben devredilmiş olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK. mad. 278/3-1, 279/1 ve 280/1 gereğince iptale tabi olduğu-
HMK. mad. 124/3 gereğince, borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkün ise de alacaklı dilerse bu yolu seçmeyip mirasçılar aleyhine ayrı bir takip yapabileceği-
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olması halinde, ”tahrifat öncesi gerçek keşide tarihine göre çekin süresinde bankaya ibraz edilip edilmediği” konusunda icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava dosyasında mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ve davada ispat yükünün davalı 3. kişide bulunduğu gözetilerek, taraflarca sunulan delillerin bu eksende değerlendirilmesi ve haciz sırasında hazır bulunan kişinin davalı şirket ve takip borçlusu şirketle olan bağlantılarının karar yerinde tartışılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu (7201 s. Teb. K. mad. 11, Avukatlık K. mad. 41 ve HMK. mad. 73, 81, 82, 83)- İİK'nun 169/a-1.maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması gerekeceği-
Mahkemece, borçlu asile yapılan 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin vekil yerine asile yapılmış olmasından dolayı iptali ile bunun sonucu olarak usulüne uygun şekilde 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmeden 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılsa bile hükümsüz sayılacağından anılan haciz ihbarnamelerinin de bu nedenle iptaline ve geçersiz tebliğ işlemine dayalı olarak yapılan taşınmaz haczinin kaldırılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Taraf ehliyetine sahip olmayan kişiler hakkında icra takibi yapılamayacağı - Ayrıca ehliyetin varlığının kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ve mahkemece resen gözetilmesi gerekmeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.