İcra takibi sırasında kefil olan borçlunun imza inkarında bulunması nedeniyle alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz isteminin reddi gerekeceği-
"Aleyhine ihtiyati haciz istenen karşı tarafın TBK 583/1 maddesi gereğince Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Business Card üyelik sözleşmesine sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihi ve müteselsil kefaleti kabul ettiğini kendi el yazısı ile yazmadığı, kefalet sözleşmesinde TBK 583 maddesinde aranan şekil şartlarının bulunmadığı" gerekçesiyle "ihtiyati haciz talebinin reddine" dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
D. alacaklarının teminat altına alınması için, geminin sadece ihtiyati haczine karar verilebileceği- Vadesi gelmemiş deniz alacaklarında, İcra ve İflas Kanununun 257 nci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen şartlar gerçekleştiği takdirde geminin ihtiyati haczinin istenebileceği-
İhtiyati haciz kararının verilmesine neden olan alacakla ilgili takibin, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yargı çerçevesinde yapılabileceği–
İİk mad. 89 göre tazminata hükmedilmesi için, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, muaccel bir alacağının varlığı zorunlu olduğundan, somut olayda haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, davalı üçüncü kişinin, takip borçlusuna borcunun bulunup bulunmadığının tespiti açısından, davalı üçüncü kişi ve takip borçlusunun ticari defterleri üzerinde birlikte inceleme yaptırılarak, Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi raporu alınması ve buna göre kara verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.