Takip durmadığı sürece haczin yapılmış olması ve bu arada ödemede bulunulmuş olmasının, itirazdan feragat edilmediği için, borçlunun itiraz nedenlerinin İİK.’nun 169a maddesine göre incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
“Menfi tespit davasında tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerinin” kararlaştırılmış olması karşısında, bu şekilde davalı bankaya “hiçbir vekalet ücreti ödemeyeceği” konusunda güven verildikten sonra, davacı avukatın sulh sözleşmesine muvafakatı bulunmadığından bahisle, Avukatlık Kanununun 165. maddesine dayanarak davalı bankadan vekalet ücreti talep etmesinin dürüstlük ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı-
Dava konusu mahcuzların, yargılama devam ederken yapılan ihalede alacaklının alacağına mahsuben alacaklıya satıldığı anlaşıldığından, İİK.nun 97/10. maddesi gereğince davanın konusu bedele dönüşmüş olup, buna göre, mahkemece satış bedelinin davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesi gerekeceği-
İİK.’ nun 331. maddesinin suça iştirak edenlere yönelik yaptırım içeren “son fıkrası”, her ne kadar daha sonra madde metninden çıkarılmışsa da, olayın oluş şekline ve suça iştirak ederek katıldığı iddia edilen sanıkların eylemlerine göre, 5237 sayılı TCK.’nun 37-41. maddelerinde düzenlenen “suça iştirak” e ilişkin hükümlerin bugün de uygulanabileceği-
Borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, dosya borcu, haciz konulan banka hesaplarındaki paraların gönderilmesi ile kapanmış olduğundan, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ve faize itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, davalı ile aralarında akdi ilişki bulunmadığını iddia etmiş, davalı ise davacıdan haricen araç satın alıp, bedelini ödediğini ayrıca hurda halindeki aracı tamir ettirdiğini ancak aracın geri alındığını savunarak ödediği bedel ile tamir giderini davacıdan tahsili için icra takibine giriştiğini bildirmiştir bu sebeple ispat külfetinin davalıda olacağı-
İcra müdürlüğüne «100. madde ile ilgili haczin devam ettiğine» ilişkin yapılan açıklamanın, alacaklı tarafından yapılmış bir «takip işlemi» sayılmayacağı ve zamanaşımını kesmeyeceği—
“Çocukla kişisel ilişki kurulmasına” ilişkin ilam uyarınca çocuğu teslim almış olan babanın, ilamda belirtilen süre sonunda çocuğu anneye teslim etmemesi üzerine, birkaç kez gidilen adreste çocuğun bulunamamasından sonra, “gece çocuğun evde bulunması ihtimali” nedeniyle, gece -babanın muhtemel adresinde- teslim işlemi yapılabilir mi?–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.