Asıl icra dairesinin çıkarmış olduğu muhtıradan kaynaklanan uyuşmazlığın asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince çözümleneceği-
Davacı alacaklının, takibe dayanak yaptığı 15 Mart 2011 tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi gereğince 2014 yılı Eylül, Ekim, K., Aralık, 2015 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacı ile 18.03.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli icra takibi başlattığı, borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinin, adresin sürekli kapalı olması ve muhattabın ismen tanınmadığı gerekçesi ile iade edildiği, İİK.nun 269. maddesi gereği ödeme ve itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, davalı borçlu kiracıya usulüne uygun yapılan bir tebligat olmadığından, yedi günlük itiraz ve otuz günlük ödeme süresinin de başlamadığı, davalı kiracının icra takibini haricen öğrenip icra dosyasına itirazda bulunmasının hukuki sonuç doğurmayacağı, bu durumda davalı borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediği için, ödeme ve itiraz süreleri işlemeye başlamayacağından, icra mahkemesinden tahliye istenemeyeceği gözetilerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu haczin, borçlunun yokluğundan üçüncü kişiye ait adreste yapılmış olması halinde, ispat külfetinin alacaklıya düşeceği-
İcra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı İİK.’nun 4 ve 16. maddeleri uyarınca icra mahkemesine şikayette bulunulabileceği, emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasının, SSK İl Müdürlüğü hasım gösterilerek, o yöredeki iş mahkemesinde dava açılarak talep edilemeyeceği-
İhale alıcısının, önce ipotek bedeli altında satışa muvafakat etmediğini bildirip sonra birinci ihale ile aynı gün ipotek bedeli altında satışa muvafakat etmesi, talebi ve talibi azaltır nitelikte olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet olunanların açtığı tasarrufun iptali davasında konulan ihtiyati hacizlerin tasarrufun iptali davalarının kabulüne dair verilen karar üzerine kesinleştiği ve şikayetçinin alacağının İİK'nın 100. maddesindeki belgelere dayanmadığı görüldüğünden, paylaştırmanın haczi kesinleşen davalılar arasında garameten yapılmasında yasaya aykırılık olmadığı-
İcra takibine vaki itirazın iptali davasında, davalı tarafın sunduğu 22.000,00 TL bedelli makbuzun BK. mad. 86'ya göre borca mahsuben yapıldığını kabul ettiği- Takip tarihi itibariyle davacının isteyebileceği faiz alacağının saptanarak davadan önce yapılan ödemenin dava açmadaki hukuki yararı etkileyip etkilemediği üzerinde durulması gerektiği-
Satışa konu aracı tamir etmiş olan kişinin, aracın tamiri için yaptığı masraf yönünden, tamir masrafı kadar araca yaptığı (sağladığı) ilave değerden dolayı hapis hakkına sahip olduğu—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.