Davacı bankanın, İİK. 89/1 gereğince çıkarılan 1. haciz ihbarnamesine süresinde cevap vermeyerek olumsuz tespit davasının açılmasına neden olması halinde, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi ve hükümde borçlunun imzaya itirazı sonucu karar verildiği halde, inceleme konusu olmayan borca itiraza yer verilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidildiği-
Satışın muvazaalı olduğu (BK. mad. 18, şimdi; TBK. mad. 19) kanıtlandığından, İİK. mad. 283/1 gözetilerek "tapu iptaline gerek olmaksızın" davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
5510 sayılı Kanun’un 93. maddesinin kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklerin haczine borçlu tarafından muvafakat edildikten sonra, konulmuş olan haczin, daha sonra borçlu tarafından kaldırılmasının talep edilemeyeceği-
Haciz sırasında, borçlunun ödeme taahhüdünde bulunması üzerine, alacaklı vekilinin haciz yapılmasını istememesi halinde, bu durumu belgeleyen haciz tutanağının "aciz belgesi" niteliğini taşımayacağı–
«Tebligatın usulsüz olduğunun saptanarak satışın durdurulması» istemini karara bağlama görevinin , icra mahkemesine (tetkik merciine) ait olduğu-
6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Mahkemece, şikâyet olunan alacaklının icra dosyasında ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden haciz ihbarnamesi yolladığı hususunun mahkeme kararıyla sabit olduğu, haczin konulduğu tarihte henüz takibin kesinleşmemesi nedeniyle davacının alacağının birinci sırada yer alması gerektiği gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğinden, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.