Müteselsil borçlu ve kefillere alacaklının takipte bulunabilmesi, TBK. mad. 586 ile düzenlenmiş olup buna göre kefiller lehine getirilen hükümlerden, sözleşme ile önceden feragat etmenin imkanı bulunmadığından, ayrıca, asıl borçluya çıkarılan kat ihtarının henüz ihtiyati haciz talep tarihinde ihtiyati hacze itiraz eden/borçluya tebliğ edilmediği de nazara alındığında, mahkemece, muteriz borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi doğru olmayıp bu yoldaki mümeyyiz borçlunun itirazlarının kabulüyle, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekeceği-
Bankaya hem «tahsil» hem «teminat» sözcükleriyle yapılan cironun gerçek niteliği araştırılmadan uyuşmazlığın çözümlenemeyeceği—
İki şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisinin olmasının ve faaliyet konularının aynı olmasının tek başına, mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, somut olayda mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup davanın İİK'nin 96. maddesi gereğince üçüncü kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davalı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyasının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Davalı bankanın takibe konu yaptığı alacağının dayanağı kambiyo senedi olup, banka bu senedin kredi borcu için verildiğini savunduğundan, davacı yanın bu senedin kendi imzasını taşıyan kredi sözleşmesinin kefaletinin teminatı olduğunu kanıtlamakla yükümlü olduğu-
İcra dosyalarının birleştirilmesi işleminden davacının haberdar olduğu ve zamanaşımının bu nedenle gerçekleşmediğine karar verilmişse de icra takip dosyalarının birleştirilmesi talebinden öncesi ve gerekse bu tarihten sonraki işlemler denetlenerek, alacaklının alacağın tahsiline yönelik bir işlemi olup olmadığı, zamanaşımı itirazının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mülkiyeti muhafaza koşulu ile satılan malın taksit borcunu ödemekte temerrüde düşmüş olan alıcının alacaklıları tarafından hacze-dilmesi ve satıcının mülkiyeti muhafaza sözleşmesini feshetmiş olması halinde, alıcının alacaklılarının satıcının alıcıya iade edeceği taksitler haciz koydurabileceği (İİK. mad. 89)-
Borçlu tarafından 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılan itiraz geçersiz olduğundan, alacaklının icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması” isteminde bulunamayacağı – İcra mahkemesine hitaben yazılan dilekçede hatalı olarak kullanılan “itirazın iptali” sözcüğünün, “itirazın kaldırılması” olarak algılanması gerekeceği-
İİK.'nun 78/2. maddesinde düzenlenen yasal süre içerisinde haciz istenmiş olup, alacaklının haciz isteme hakkı düşmediğinden İİK.nun 78/son maddesi gereğince, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme emri tebliğine ve yenileme harcı alınmasına da gerek olmadığı-
Uyuşmazlık konusu değer kesinlik sınırını geçmediğinden temyiz kabiliyetinin olmadığı-
103 davetiyesinin borçlu asile 06.05.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğü, 103 davetiyesinin vekil yerine borçlu asile gönderilmesinin yasaya aykırı olduğu, dolayısıyla borçlu asile yapılan tebliğ ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamayacağı, şikayete konu taşınmazın haciz tarihinin 13.07.2015 olduğu, borçlu vekilinin icra dosyasına vekaletnamesini 10.06.2015 tarihinde ibraz ettiği, vekilin icra müdürlüğüne 09.05.2016 tarihli beyanı ile haczin kaldırılması talebinde bulunduğu görülmüş olup, 09.05.2016 tarihi itibariyle borçlu vekilinin hacizden muttali olduğunun kabulü gerekeceği- İİK.'nin 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulmuş geçerli bir haczin varlığı gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.