Takip muvakkaten durdurulmadığına göre, mahkemece, İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, alacaklının tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığından, borçlunun daha mütevazi semtlerde edinebileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmesi gerektiği-
Sıra cetvelinde bir alacaklıya pay ayrılabilmesi için, o alacaklının bedeli paylaşıma konu mal üzerinde mevcut bir haczinin bulunmasının gerektiği, somut olayda alacaklının haczinin ayakta olup olmadığının incelenmesinin gerektiği-
İflâs yolu ile takibe borçlu tarafından itiraz edilmiş olması halinde, iflas talebinin mahkemece ilân edilmesine gerek bulunmadığı—
İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.