Vasi, 3. kişinin uzun zamandır hasta olup akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli bulunmadığını, hacir altına alındığını ve kısıtlı adına İİK.nun 89/1 ve 89/2. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine itirazda bulunulamadığını ileri sürmüş olup, hukuki işlemlerde, tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu-
Vergi dairesinin yazısına dayanılarak ayrıca alacağın doğum sebebi ve satışa yapılan malların aynıyla ilgili olup olmadığı araştırılmadan, bu dairenin alacağına öncelik tanınamayacağı—
İİK. 281/2 maddesine göre, hakim tarafından tasarrufa konu mallar hakkında davacının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verilebileceği- Mahkemece, "dava konusu taşınmazların tamamı" hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği, ancak davalı tarafın itirazı nedeniyle taşınmazların bulunduğu yerde keşif yapılarak gerçek değerleri belirlendiği ve bu değerler göz önünde tutularak "da­vacının alacağını karşılayacak oranda taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbirin (ihti­yati haciz mahiyetinde) devamına, diğer taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbi­rin (ihtiyati haczin) ise kaldırılmasına" karar verildiği görülmüşse de, davacı taraf icra taki­bindeki alacak ve ferileri oranında yapılan tasarrufun iptalini talep etmiş olup, dava sonunda alacağın ulaşacağı miktar bilinemediğinden, mah­kemece tasarrufa konu taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haczin devamına karar verilmesi gerekeceği-
Haciz esnasında borçlu şirket yetkilisi hazırsa da, haciz adresinin üçüncü kişinin yönetim kurulu başkanı olduğu dava dışı şirketin merkez adresi olduğu, üçüncü kişi tarafından borçlu şirket yetkilisi ve dava dışı kiracı aleyhine yapılan suç duyurusu üzerine ceza dosyasında savunması alınan borçlu şirket yetkilisinin "diğer sanığı tanıdığını, borçlu olduğu firmanın kendisini çağırdığını, bu malları sakladığını iddia ettiklerini, kendisinin buna karşı çıktığını, sadece mahcuzların üzerinde ... markası yazılı olduğu için icra müdürüne bu malların onların malı olduğunu söylediğini", dava dışı kiracının ise savunmasında, "üçüncü kişinin deposunu kiraladığını, kiraya karşılık bir miktar mal bıraktığını" beyan ettiği, yine alacaklı tarafça açıkça karşı koyulmadığı üzere haciz adresi deponun dava dışı şirketin giriş katında olup, kamyonların mal alıp boşalttıkları büyük bir kapısının olduğu anlaşıldığından, haciz adresinin yapısı ve borçlu şirket yetkilisinin ceza dosyasında alınan savunmasında borçlusu olduğu firmanın çağrısı üzerine haciz adresine gittiği beyanı birlikte nazara alındığında borçlu şirket yetkilisinin haciz esnasında hazır olmasının tek başına, mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, somut olayda mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup davanın İİK m. 96 gereğince üçüncü kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
İcra müdürünün belirlediği taşınır değerinin şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesinin uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle bu hususu denetleme yetkisine sahip olduğu- Mahkemece ilamda yenisi ile değiştirilmesine karar verilen takip konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek 2011 model bahse konu aracın 0 km'sinin haciz tarihi itibari (aracın aynen teslimi için verilen 7 günlük sürenin sona erdiği tarih) ile değerinin bu verilere göre yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenerek sonuca gidilmesi gerektiği-
Davalı tarafın iddialarına göre karşılıksız çek keşide etmek suçundan Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesi verilmiş olması halinde dahi sonucun değişmeyeceği, zira; sözkonusu çekin batak tabir edilen, tahsil kabiliyeti olmayan bir çek olduğu, keşideci şirketin kapanmış olmasının da bunu teyit ettiği, şirketin yetkili temsilcisi hakkında, düzenlediği başka karşılıksız çekler nedeniyle yapılan hazırlık soruşturmaları bulunduğu ve bu dosyalarla ilgili araştırma yapılmasını istemiş olması üzerine Yerel Mahkemece davalının anılan savunması üzerinde durulup, tarafların konuya ilişkin delil ve karşı delilleri eksiksiz şekilde toplandıktan sonra; davalı tarafından Cumhuriyet Savcılığına süresinde şikayette bulunulması halinde, çek bedelinin tahsili yönünden bir sonuca ulaşılmasının mümkün olup olmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.