Davada, taraflar arasında yapılan araç satış sözleşmesi gereğince aracın vergi kaydından doğan mükellefiyetin davalı satıcıya ait olduğunun tespiti talep edildiğinden davanın bu niteliği itibariyle davacının vergi borcundan dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olarak kabulünün gerekeceği-
Teminat senedi iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine konulmuş bir kayıtla ya da takip dayanağı senedin tanzim ve vade tarihi ile miktarı belirtilmek suretiyle açık atıf yapan bir sözleşme ile ispatlanması gerektiği-
Tazminat davasının sonucunun istihkak davasının sonucuna etki edecek mahiyette olduğu ve bu doğrultuda tazminat davası sonucunun istihkak dava dosyası için bekletici mesele yapılması gerektiği-
Ödeme emri tebliğ evrakında “Mernis Adresi” şerhi bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından bahisle TK.'nun 21. maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Taşınmaz malın teferruatı (eklentisi) niteliğindeki taşınırların, İİK. 83/c uyarınca haciz edilmemeleri için, hem «ipotek akit tablosunda yazılı olmaları» ve hem de «MK. 686’da tanımlanan biçimde teferruat (eklenti) niteliğinde bulunmaları»nın zorunlu olduğu–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.