Taşınmaz malın teferruatı (eklentisi) niteliğindeki taşınırların, İİK. 83/c uyarınca haciz edilmemeleri için, hem «ipotek akit tablosunda yazılı olmaları» ve hem de «MK. 686’da tanımlanan biçimde teferruat (eklenti) niteliğinde bulunmaları»nın zorunlu olduğu–
- 12. HD. 15.02.2005 T. 25618/2767
- 12. HD. 30.12.2004 T. 22642/27505
- 12. HD. 30.12.2004 T. 22662/27484
- 12. HD. 09.12.2004 T. 20363/25477
- 12. HD. 07.12.2004 T. 20681/25282
- 12. HD. 18.11.2004 T. 17730/21953
- 12. HD. 04.11.2004 T. 18698/23161
- 12. HD. 18.09.2001 T. 1282/14092
- 12. HD. 05.06.2000 T. 8744/9241
Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir şikayette bulunmamış olan borçlu şirketin, ödeme emrinin tebliğ edildiği sayılan tarihe göre 5 günlük süreden sonra icra mahkemesine yapacağı başvurunun, süreden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
İcra takiplerin henüz kesinleşmediği, itirazın iptali ve takibin iptali davalarının derdest olduğu ve bu dosyaların tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapıldığı, (dava konusu gayrimenkulün tasarruf tarihindeki değerinin 180.259,00 TL olduğu) uyuşmazlıkta, dava konusu gayrimenkulün kaydına, dava değerinin %10'u üzerinden alınan teminata istinaden ihtiyati haciz konulması üzerine, davalı üçüncü kişi dava değeri olarak gösterilen 20.000,00 TL'yi mahkeme veznesine depo ederek "ihtiyati haczin kaldırılmasına" karar verilmesini talep etmişse de, davacı tarafından ıslah dilekçesi sunularak dava değeri arttırılmamış olsa da, tasarrufun iptali davalarında dava değerinin belirlenmesi için sürecin beklenmesi gerektiğinden, "ihtiyati haczin kaldırılmasının" hatalı olduğu-
İİK'nın 89/3. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük yasal süre geçtikten sonra dava açılması mümkün olmadığı- İcra takibinde yapılan ödemenin davacı şirket adına yapılmaması sebebiyle davacı şirket tarafından açılan davanın reddi gerektiği- Diğer davacı, takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş olup, mahkemece, davacının takibe konu senedin keşide tarihinden önceki döneme ait resmi kurumlar nezdinde atmış olduğu imza asılları getirtilerek imza incelemesi yapılması gerektiği-
Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, TMK.nun 453, 462/7; TMK.nun 359, 455.maddelerindeki istisnai durumların varlığı iddia ve ispat edilmediğine göre, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, İİK.nun 61. maddesi kapsamında çıkarılan ödeme emrinin vasiye tebliğinin zorunlu olduğu, bu hususun, kamu düzenine ilişkin olup, her zaman ileri sürülebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.