Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 170. maddesi kapsamında imzaya itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olduğu-
Sıra cetveline itirazı bulunmayan alacaklıların, başkası tarafından yapılmış şikâyetten yararlanmasının mümkün olmadığı-
Tasarrufun iptali davasının açılma koşullarından birisinin de "takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunması" olduğu, borçlunun itirazı üzerine alacaklının açtığı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde alacağın kesinleşeceği; davacının maddi bir vakıa olarak kazanç elde etme amacıya borçluya borç para vermiş olmasının yani tefecilik yapmış olmasının davamız açısından önem taşımayacağı, bu durumun davacı ile davalı borçlu arasında muvazaalı bir alacak oluşturduğu sonucunu doğurmayacağı-
Taraflarca ileri sürülmediği ve kendisine bildirilmediği halde, mahkemece, eldeki itiraz ve icra dosyasıyla ilgisi bulunmayan Kastamonu 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/216 Esas ve 2014/24 Karar sayılı dosyasındaki vekaletnamenin kendiliğinden dikkate alınıp incelenmesinin ve anılan vekaletname esas alınarak söz konusu vekaletnamedeki vekil K.V.'e İİK'nun 68/a-5. maddesinde yazılı meşruhatı taşıyan davetiye tebliğ edilmek suretiyle karar verilmesinin doğru olmadığı-
Haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişide bulunan borçluya ait kahve makinesinin de haczedilebileceği–
Borçluların mirası reddetmeleri sebebiyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağı-
Satın alınan taşınmaz hissesi üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılması için davacıların dava dışı Büyükşehir Belediyesine, davalının borçlarına karşılık ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili amacı ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemi-
Yapı denetim hesaplarındaki paraların Belediyelere ait paralar olmayıp yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesi uyarınca hesapların haczinin mümkün olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.