İlk kesin haczin yanında, SGK'nın ve Vergi Dairesi'nin ilk hacze garamaten iştirak ettirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
İİK'nun 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu- Kesin yetki kuralının, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği, bu durumda, Dairemizin ilâmı maddi hataya dayalı olup, mahkemece bozmaya uyulmasının, borçlu lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Kira sözleşmesinde kira parasının “ayın 5’ine kadar peşin olarak ödeneceği” ne, “her ayın 1’ inde peşin olarak ödeneceği” ne, “en geç 30. gün akşamına kadar nakden ve defaten ………… bankasındaki hesaba yatırılacağı” na, “ilk pazartesi günü peşin ödeneceği” ne, “her ayın 15. günü peşin ödeneceği” ne ilişkin vb. şeklindeki koşulların, geçerli olup tarafları bağlayacağı-
Tebligatın, tebliğ yapılacak kişinin bilinen en son adresinde yapılacağı–
Borçlunun şikayet dilekçesine eklediği senet fotokopisinin arkasında "İş bu fotokopi aslının aynısıdır. C.başsavclığınca .. sayılı dosyasına ait olduğu tasdik olunur." kaşesi bulunduğundan ilgili savcılık dosyası incelenerek oluşacak sonuca göre şikayete ilişikin bir karar verilmesi gerektiği-
TMK mad. 891 uyarınca; ipotekle güvence altına alınmış bir alacağın devrinin geçerli olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı olmadığından, borçlunun üçüncü kişiyle yaptığı alacağın devri sözleşmesi ile alacağın temlik edildiği, bu durumda, temlik alınan kısım kadar ipotek hakkının da TBK mad. 189'da yer alan emredici düzenleme gereğince temlik alacaklısına geçeceği tabii olup, kanunun emredici hükmü gereğince alacağın devri ile bağlı haklardan olan ipotek hakkının da intikal edeceği gerçeği karşısında, mahkemenin, alacağın temlik edilmesi ile birlikte ipoteğin devrinin geçerli olabilmesi için tapu siciline tescilinin gerekli olduğu yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.