Takip başlatan alacaklı tarafından, temlik alacaklısı konumundaki şirketlere yapılmış herhangi bir temlik işleminin dosya içerisinde mevut olmadığı görüldüğünden, mahkemece, varlık yönetim şirketlerinin devir ve birleşme işlemlerinden önce ilk temlik alacaklısı konumunda olan A.Ş’ye, takip alacaklısı A.Ş tarafından, yapılmış bir temlik işleminin olup olmadığı araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, satış işlemlerinin iptaline ve satışın durdurulması ile İİK.’nun 264. maddesi uyarınca alacaklının huzurunda haciz yapılmış olmasına rağmen 7 gün içinde esas takibe geçilmemiş olması nedeniyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığının tespiti ile takibin iptaline yönelik olduğundan; icra mahkemesince başvurunun sadece satışın durdurulmasına ilişkin kısmı hakkında karar verilemeyeceği-
Alacaklı, tedbir kararının verildiği menfi tespit davasında taraf olduğu için, verilen bu tedbir kararının kendisini bağlayacağı ve mahkemece çekin herhangi bir işleme esas alınamayacağına dair verilen tedbirden sonra açılan takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının icra dosyasında «takip şeklinin değiştirilmesi» konusunda açık bir talebi ve icra müdürünün icra dosyasında bu hususta olumlu bir kararı olmasa da takip şekli değiştirilmiş olur mu?–
İcra Dairesini haciz bildirisini alan anonim şirket, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorundadır; ancak, çıplak pay haczi, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, (haciz bildirisinin) anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılacağı-
TBK. mad. 586/1 uyarınca müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için asıl borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalması ve asıl borçlunun ifada gecikmesinin gerekmesine, asıl borçluya çekilen ihtarın tebliğinin kanıtlanamamış olması gerektiği, ihtarnamenin düzenlenme tarihinden bir gün sonra ihtiyati haciz talebinde bulunulması halinde, ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği- Asıl borçlu yönünden; hesabın kat edilmesi kredi sözleşmesinden doğan alacağın muacceliyeti için yeterli olduğu, hesap kat ihtarının borçluya tebliğinin şart olmadığı gözetilmeksizin asıl borçlu hakkında talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.