"Gerçeğe aykırı bildirimde bulunma suçu"nun oluşabilmesi için; borçlunun 'başkasına ait mal, alacak ve hakları kendisine aitmiş gibi göstermesi' veya 'kendisine ait malı, alacak ve hakları gizlemiş olması' gerektiği–
İİK. 264/II'deki 7 günlük sürenin başlangıcı- Ödeme emrine itiraz eden borçlunun bu itirazı, alacağı devralan ve ödeme emri çıkartan alacaklıya tebliğ edilmedikçe, İİK. 264/II'deki "icra mahkemesinden 'itirazın kaldırılmasını', genel mahkemeden 'itirazın iptâlini' isteme süresi" olan yedi günlük sürenin işlemeye başlamayacağı–
Mahkemece, borçluların borca itirazı kısmen kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin borçlular yönünden kabul edilen miktar yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerektiği-
Basit yargılama usulüne tabi olan iptal davalarına adli tatilde de bakılabildiğinden, adli tatilde geçen günlerin temyiz (ve karar düzeltme) süresine dahil olacağı–
İcra Mahkemesi'nce şikayet üzerine, ancak yapılan haczin, uslüne uygun olup olmadığı denetlenebileceği, işin esası ile ilgili itirazın genel mahkemede yargılama yapılarak incelenebileceği-
Borçlunun meskeniyet şikayetini (İİK. mad 82/I-12) haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde yapabileceği- Meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin haczin borçluya 103 davetiyesi ile tebiğ edilmesine ve bu tebligatın usulsüz olduğuna dair 7 gün içinde şikayet de bulunulmadığına göre tebliğden itibaren 7 gün içinde yapılamayan meskeniyet şikayetinin de süre yönünden reddedilmesi gerekeceği-
İİK'nin 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerektiği- Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde, hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar 3. kişi tarafından istihkak davası açılabileceği-
Tapuya şerh verilmemiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği «istihkak iddiası»na konu olamayacağı–
Davacının, taraf olmadığı işlemde muvazaa iddiasını her türlü kanıtla isbat edebileceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.