22. HD. 12.03.2019 T. E: 2016/8063, K: 5716-
«İştirak nafakası»nın devam süresini, icra mahkemesinin saptayabileceği-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyerek haciz zaptının bir suretinin 103 davetiyesi yerine geçmek üzere 3. kişiye teslim edilmesiyle yetinilen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenemediği, bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İki tarafa borç yükleyen ilam hükmünün infazını isteyen tarafın, kendi edimini yerine getirmiş olması koşulu ile karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyebileceği, alacaklının takip konusu ilam nedeniyle hisse senetlerinin, borçlu şirkete devrini sağladıktan sonra para alacağını talep etme hakkı doğacağı-
Kefalet sözleşmesinin geçerliği bakımından eşin rızasının aranması yönündeki düzenlemenin aval veren hakkında uygulanamayacağı-
Takibin 27.05.2016 tarihinde başlatıldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde geçen "Borç İbra Protokolü" başlıklı belgenin ise 29.09.2016 tarihinde takipten sonra düzenlendiği, bu nedenle takipten sonra düzenlenen bu belgenin borca itiraz tarihi itibari ile var olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki itfa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-
"Tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını" ileri süren borçlunun bunu ispat etmesi gerektiği- (Adli Tıp Kurumu ve Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı) Bilirkişi raporlarında "imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı" sonucuna ulaşıldığından, mazbatadaki imzanın kendisine ait olmadığı hususunun borçlu tarafından ispatlanamamış olduğu-
Erteleme istemi üzerine, mahkemece, İİK. 179/a hükmüne uygun olarak ticaret siciline gerekli tescil işlemlerinin yapılması gerekeceği- İflas erteleme davalarında davacının ihtiyati tedbir taleplerinin yerinde görülmesi halinde mahkemece malvarlığının muhafazası için gerekli tedbirler alınabileceği ancak maddi hukuk alanında sonuçlar doğuran muhafaza tedbirlerinden kaçırılması ve alacaklıların alacaklarını tahsil amacıyla kullanabilecekleri hukuki işlemlerin durdurulmaması gerekeceğinden, iflas erteleme talebinde bulunan şirketin lehdar olduğu teminat mektupları yönünden muhatap ve teminat mektubunu veren bankanın hukuki durumunu etkileyecek şekilde teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin tedbir yolu ile önlenmesinin isabetsiz olduğu-
Tahrifli olduğu öne sürülen takip konusu senede dayanılarak yapılan takipte, tahrifin sabit olması halinde, takibin tümden iptal edilmeyip, takibin kısmen iptali ile iptal edilen kısım üzerinden borçlu lehine inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 38.maddesi uyarınca yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu olduğu- Yönetici kat maliklerini temsil ederken Türk Borçlar Kanunu'nun 504. maddesi hükmü uygulanacağından, kat malikleri kurulu tarafından yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verildiği ispat edilmedikçe, bu bonolar nedeniyle yöneticiliğin sorumluluğu söz konusu olmayıp, T.T.K.'nun 778.maddesi yollaması ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 678. maddesi gereğince senedi imzalayanın şahsen sorumlu olacağı -Somut olayda takip dayanağı bonoların N. E. tarafından imzalandığı, ancak kat maliklerinin adı geçene kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verdikleri iddia ve ispat edilmediği gibi karar defterinde yer alan kararda da böyle bir yetkinin mevcut olmadığı görüldüğünden, bu durumda takip dayanağı bonolardan dolayı yöneticilik hakkında takip yapılması mümkün olmadığından, mahkemece borca itirazın kabulü ile İİK. nun 169/a maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.