Borçlunun itirazında kabul ettiği ve icra müdürlüğünce takibin devamına karar verildiği miktar dışında kalan kısım esas alınarak asıl alacak işlemiş faiz ve gecikme tazminatı hesaplanması gerektiği- İtirazın iptali davasına konu takip tarihi, 6352 s. Kanununun yürürlüğünden önce olduğundan, mahkemece asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nın 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, anılan hükmün icra takibine etkisi olmadığı- İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği-
İcra hukuk mahkemesi, kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak yapılan icra takibine itiraz edilmesi nedeni ile itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkin görevsizlik kararı veremeyeceğinden işin esası incelenerek davalı kiracının icra takibine itirazında kiracılık ilişkisine itiraz etmediği gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Esnaf faaliyetlerini yürüten kişinin, 6098 sayılı TBK’nun 40. vd. maddeleri uyarınca, kendisine temsilci tayini mümkün ise de temsilcinin, kambiyo taahhüdünde bulunmasının aynı kanunun 504/3. maddesi uyarınca, vekâlette, özel olarak yetkili kılınmasına bağlı olduğu-
Tedbir kararı üzerine takiplerin durmasının “takibin bulunduğu aşamada kalması anlamında olup mahkemece tedbir kararından önce icra veznesine girmiş paralar hariç tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Borçlunun, ilâm konusu yer hakkında «mülkiyet ya da irtifak hakkının tanınması» konusunda açtığı davanın, ilâmın yerine getirilmesini etkilemeyeceği–
Takip konusu alacak kira alacağı olup, yazılı kira sözleşmesinde miktarı ve vadesi açıkça yazılı olduğundan takip konusu kira alacağının belli ve muayyen ve likit olduğu ve mahkemece davacının talebi üzerine icra dosyasına yatacak olan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiği görülmüş olduğundan davalı kiraya verenin vekilinin %40 (şimdi %20 ) icra tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Bonodaki vade tarihinin, tanzim tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde, senedin bono niteliğini yitireceği; senedin vade tarihinde tahrifat yapılmış olması halinde, senedin tahrifattan önceki vade tarihine itibar edileceği- 1990 tarihinde "400.000" TL bedel üzerinden düzenlenen senedin, para biriminde yapılan değişiklik nedeniyle aynı bedel üzerinden takibe konulmasının mümkün olmadığı; alacaklının senetten dolayı isteyebileceği alacak miktarı "0,40" TL'. olduğu-
Hükme esas alınan ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca düzenlenen raporda, borçlu imzasının borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği ve bu durumda, İİK. 170/3 hükmü gereğince imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yabancı bayraklı gemide kaptan olarak çalışan davacı tarafından alacağın TTK'nun 1320. maddesi kapsamında; gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olduğu ve alacağının aynı Kanunun 1321’inci maddesi gereğince, kanuni rehin hakkı verdiği iddiasına dayalı olarak taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; İİK'nun 67. maddesi uyarınca, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafça yapılan itirazın kısmen kabulüne, 16.900 ABD Doları asıl alacak ve 62.08 ABD Doları faiz olmak üzere toplam 16.962,08 ABD Doları alacağın, asıl alacak bölümüne icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının tahsili için takibin devamına, likit alacağa yönelik haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 6.897,00TL icra inkar tazminatına karar verilmesinin yerinde olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.