İİK.170/IV uyarınca “imza itirazının kabulüne” karar verilen durumlarda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda “senetteki imzanın borçlunun elinin ürünü olup olmadığının kesin biçimde saptanamamış olması halinde” icra mahkemesince –kötü niyeti veya ağır kusuru saptanamayan- alacaklı aleyhine ayrıca tazminata ve para cezasına hükmedilemeyeceği-
Çekin ileri tarihli düzenlendiğinin, ancak tarafların müşterek imzasını taşıyan bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebileceği- Alacaklının imzasını taşımayan "çek teslim bordrosu"nun, İK.nun 169/a maddesinde sayılan nitelikte belgelerden olmadığı-
Tedbir kararı nedeniyle hakkında başlatılan takibin iptaline yönelik başvurunun şikayet niteliğinde olup, süreye tabi olmadığı-
İlama aykırılık şikayetinin İcra Mahkemesi'nce süresiz olarak degerlendirilip sonuca bağlanması gerektiği-
Takip talebi ile, takip konusu çekin bağlı olduğu altı aylık zamanaşımı süresinin kesilmiş olacağı, bu tarihten takip şeklinin değiştirilmesine ilişkin talep tarihine kadar altı aydan fazla bir süre geçmiş olması halinde, takip dayanağı çekin zamanaşımına uğramış olacağı-
Davanın, icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası olduğu, mahkemece takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verildiğinin ve tedbir kararının uygulanması sonucu icra takibinin durdurulduğunun anlaşıldığı, bu durumda İİK 72/4 .maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmolunması gerekirken, tazminat verilmemesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.