Borçlu şirketin “tek imza ile temsil edilemeyeceği”ne yönelik itirazının, ”borca itiraz” sayılacağı ve kabulü halinde mahkemece “takibin durdurulmasına” yerine “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
TTK. mad. 732. uyarınca, çekin meşru hamili olan kişinin, kambiyo senedine dayanan haklarının muhafazası için kanun hükmünce yapılması gereken muameleyi ihmal etmesi dolayısıyla, çekten doğan borçları düşmüş olsa bile, keşideci aleyhine ya da(temel ilişkiye dayalı olarak) ciranta aleyhine alacak davası açabileceği-
İcra dairesinde borçluya kefil olan üçüncü kişinin bu kefaletini, daha sonra asıl borçlunun senet altındaki imzayı inkâr etmesinin etkilemeyeceği–
6111 sayılı Yasanın 17/21. maddesinde değişiklik yapan 6456 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen 8 ayın sonuna kadar il tarım müdürlüğüne başvurulması halinde, daha önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için davaların sonlandırılacağı ve icra takiplerinin durdurulacağından bahisle; davalının kefil olarak imzaladığı ortaklar sözleşmesine dayalı olarak kullandığı tarımsal kredi borcunu ödememesi nedeniyle davacı bankanın, alacağının tazmini amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali davasının, davalının mensubu olduğu kooperatifin yasal sürede başvuruda bulunduğu ve talebinin kabul edilerek, davacı bankaya talimat gönderdiği dikkate alınarak, sonlandırılması gerektiği-
Hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebileceği; ancak, bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurması gereken nedenlerden olmaması halinde taraflar veya vekillerinin, bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkeme bozma ilamına uymak zorunda olup önceki kararda direnemeyeceği-
«İmza» itirazına (inkarına) ilişkin uyuşmazlıklarda, ‘imzanın borçluya (davacıya) ait olduğu’ hususunun alacaklı (davalı) tarafından ispat edilmesi gerekeceği, borçludan olumsuzu ispat etmesinin istenemeyeceği—İnkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının icra mahkemesince saptanamaması halinde, uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemeside çözümlenemeyeceği, bu durumda borçluya olumsuz tesbit davası açma külfetinin yüklenemeyeceği (Bu nedenle de, bu durumda icra mahkemesince «imza itirazının kabulüne» karar verilmesi gerekeceği)—
Keşideci şirketin, tek imza ile düzenlenmiş olan çeklerden sorumlu olmayacağı; mahkemece “tek imza ile çek düzenlenmesi yönünde ticari bir teamül oluştuğu” gerekçesiyle, çeklerin bedelinden şirketin sorumlu tutulamayacağı-
İmzaya itiraz kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğundan, mahkemece İİK'nun 68/a maddesi 4. fıkrasına göre yapılacak bir imza incelemesi neticesinde tarafların tazminatla sorumlu tutulacakları-
İcra dosyasında son işlemin yapıldığı tarihten yenileme talebinde bulunulan tarihine kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından takibe konu bonolar hakkında uygulanan 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi sebebiyle mahkemece zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasına göre şikayetçinin tebliğ adresinde ikamet etmediğinin, ............................... adresinde ikamet ettiğinin tespit edildiği, mahkemeye sunulan .................. tarihli vekaletnamede adresinin aynı adres olduğu, UYAP ortamından alınan adres bilgisinden, borçlunun adresinin 19.11.2020 tarihinden itibaren aynı adres olarak göründüğü, geçmiş adres sorgulamasında da tebliğ adresinde hiç oturmadığı anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerektiği- Tebliğ adresindeki taşınmazın mülkiyetinin borçluya ait olması veya adına abonelik bulunmasının borçlunun o adreste ikamet ettiği sonucuna varılması için yeterli olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.