Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazının kabulü halinde İİK.nun 169/5. maddesi gereğince takibin durdurulması gerekirken takibin iptaline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanına göre, "borçlu şirketin çift imza ile temsil edileceği" yönünde karar alındığı görüldüğünden, kararın ilan edildiği tarihten önceki tarihli taşıyan çek yönünden borca itirazın reddi gerektiği-
Her ne kadar takip, alacaklı tarafından bu tedbir kararından sonra 28/06/2013 tarihinde başlatılmış ise de, mahkemece; "şirket aleyhindeki tüm icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına" karar verildiğinden ve icra hâkimi de mahkemenin vermiş olduğu bu kararı yorumlayamayacağından, tedbirden sonra açılan takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir kararında belirtilmediği halde, takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 138/4 maddesi uyarınca; fonun alacaklı olduğu ve İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı-
Geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak haciz uygulanmasında yasaya aykırılık olmayıp, sonradan mahkemesince verilen açıklamanın, ihtiyati hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı gibi, bu tarihten önce konulmuş ihtiyati hacizleri de etkilemeyeceği-
İcra mahkemesince; alacaklı-kiralayan tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu-kiracı hakkında “itirazının kaldırılması” istenmeden, tahliyeye karar verilemeyeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda “senetteki imzanın borçlunun elinden çıktığının kabulü mümkün görülmemiştir “şeklinde görüş sunulmuşsa da, mukayeseye esas alınan belgelerin tamamının senedin tanzim tarihinden sonrasına ilişkin belgeler olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olmadığı- Alacaklının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi değerlendirilerek dilekçesinde belirttiği belgeler toplanıp yeniden rapor aldırılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
İhtiyati tedbir kararında, "icra takibi yapılmamasına veya yapılacak takiplerin iptaline" ilişkin bir hüküm mevcut olmayıp, yapılan ve yapılacak tüm takip işlemlerinin "durdurulmasına" karar verildiği anlaşıldığından; mahkemece, alacaklı tarafından başlatılan icra takibinin iptali yerine "durdurulmasına" karar verilmesi gerektiği, daha önce borçlunun başvurusu üzerine, icra müdürlüğünce bu tedbir kararı dikkate alınarak takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından, "takibin iptali" isteminin reddi gerektiği-
Başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlu tarafından yetkiye itiraz edilerek ............. İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun bildirildiği, alacaklının .............. tarihinde, dosyanın ................. İcra Müdürlüklerine gönderilmesini talep etmesi üzerine dosyanın gönderildiği, alacaklının mevcut talebinin hukuki manada borçlunun yetki itirazının kabulü niteliğinde olmadığı, hukuken geçersiz olan talep üzerine müdürlükçe aynı gün yetki itirazının alacaklı tarafından kabul edildiği varsayılarak gönderme kararı verilmesi ve hatalı işlemler sonucu takibe harçsız olarak ................ İcra Müdürlüğü'nde devam edilmesi mümkün olmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmesi isabetsiz ise de, istinaf edenin sıfatı gözetildiğinde aleyhe hüküm kurulamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.