İtfa itirazının ancak -İİK. 169/a-I’e uygun biçimde- resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabileceği—
Sunulan ödeme belgesinin takip konusu borçla ilgili olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılmasının zorunlu olduğu-
İcra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile İcra Mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya İcra Mahkemesi'nde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılacağı-
Takip dayanağı borç hakkında açılan -«sahtelik iddiası»na dayanmayan- olumsuz tesbit davasının, mahkemece tedbir kararı verilmedikçe takibi etkilemeyeceği–
«Kefilin kefaletinin sulh hakimi tarafından tasdik edilmemiş olması» nedeniyle takibin iptali halinde -yapılan başvurunun hukuki niteliği «borca itiraz» olmayıp «şikayet» olduğundan- ayrıca alacaklı aleyhine % 40 -şimdi; % 20- tazminata da hükmedilemeyeceği—
Borçlunun yetki itirazı kabul edildiğine göre, bu kabul kararı ile takibin durmuş olacağı ve duran takipte de (yetki itirazının kabulüne karar verildiği tarihten itibaren) zamanaşımının işlemeyeceği- Takip tarihi ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği tarih arasında 6 aylık zamanaşımı süresi de dolmadığından mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının reddi gerektiği-
İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin her zaman yapılabileceği bunlardan itfa veya imhale dayanan isteklerin mutlaka Noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirileceği borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebileceği-
Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (somut olayda nafaka alacağı) için yapıldığına dair açık atıf bulunmasının zorunlu olduğu, her ne kadar Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmekte ise de; somut olayda borçlu tarafından sunulan ve alacaklı adına gönderilen ödeme belgelerinin birbirini takip eden, düzenli ödemeler olmadığının da anlaşıldığı, alacaklının ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde kabul beyanının da olmadığı, o halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken İİK.’nun 33. maddede “itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi halinde” ayrıca “inkar tazminatı” öngörülmemiş olduğundan, mahkemece iptal kararı ile birlikte “inkar tazminatı”na da hükmedilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.