Ödeme emrinin, dosya içerisinde mevcut tebliğ mazbatasına göre borçluya 05.01.2013 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, tebliğ mazbatası üzerinde posta dağıtım görevlisi tarafından mühür olarak basılmış 05.01.2013 tarihi olduğu gibi, bizzat elle de 05.01.2013 tarihi yazılarak imzalandığı, her ne kadar elektronik ortamdaki PTT sorgulamasında ödeme emri tebliğ tarihi 07.01.2013 olarak gözüküyorsa da esas olan ödeme emrinin tebligat parçasındaki tarih olduğu, ödeme emrinin borca itiraz eden borçluya 05/01/2013 tarihinde tebliğ edildiğinin, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 11/01/2013 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiğinin görüldüğü, borçlu tarafından tebligatın usulsüz olduğuna dair bir şikayetin de söz konusu olmadığı, o halde mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiğinin ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabileceği- 
Borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği-
Borçlu vekiline 01.07.2014 tarihinde icra emri tebliğ edilmiş olup borçlu tarafça yedi günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 11.12.2014 tarihinde İcra Mahkemesi'ne itfa itirazında bulunulduğu; bu durumda mahkemece, itirazın yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerine, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Yolsuz tescil hukuksal nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada yerel mahkemece Özel Dairenin bozma ilamına uyularak "protokol ve 26 adet senet için davacının ibra ettiği senetlerin karşılıksız kaldığının kararlaştırıldığı, yine protokol hükümlerine davalı vekili tarafından itiraz edilmediği, bu itibarla senetlerin davacıya işlem yapılmadan iade edilmesi gerektiği halde, iade edilmeyerek takibe konulduğu ve dava konusu payın bu nedenle ihalesi ile davalı şirkete satıldığı, ihalenin hükümsüz senetlere dayandığı, dolayısıyla tescilin yolsuz olduğu" belirtilerek verilen davanın kabulüne dair verilen üçüncü karar, Özel Dairece "ibranamenin aslının bulunmadığı, fotokopi belgeye dayanılarak davacının ibra edildiğinin kabul edilemeyeceği, bozma kararının sonradan ortaya çıkan duruma göre, maddi hataya dayalı olduğu ve davada dayanılan çekişme konusu taşınmazın sicil kaydının oluşumunun TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescile dayalı olduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, dahili davacılar vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Özel Dairece verilen karar ile HMK. mad. 125/1 , dava açıldıktan sonra davalının dava konusunu, bir başka şirkete sattığı, bu nedenle davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılmasının gerektiği açıklanmak suretiyle Dairenin kararının kaldırılmasına ve hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmiş olup, dahili davacılar vekilince karar düzeltme talep edilen üçüncü kararın, Özel Dairece önceki bozmayı ortadan kaldıracak nitelikte olmayıp, dava konusunun devri ve taraf değişikliğinin hatırlatılması yönünde olduğu ve bu durumda, yerel mahkemece verilen üçüncü kararın temyizen inceleme görevinin, Hukuk Genel Kurulu’na ait değil Özel Daireye ait olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında takip dayanağı senedin faktoring sözleşmesi kapsamında alındığının alacaklının kabulünde olduğu, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesi ve yönetmeliğin 8. maddesince, alacaklı faktoring şirketinin bono yönünden yetkili hamil olduğunu fatura ile tevsik etmesi gerektiğinin düzenlenmesi gerektiği, alacaklı tarafından bonoya yönelik bir fatura sunulmadığından, İİK. 170/a uyarınca 'takibin iptaline' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Borçluların itfa itirazında bulunduğu belgede takip dayanağı belgeye bir atıf olmadığı gibi, belgedeki imza da borçlu tarafından ikrar edilmediğinden, itfa itirazının ispatlandığının kabul edilemeyeceği- Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve fer'ileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisinin de doğru bulunmadığı-
Hukuki ilişkiyi inkar edildiğinden, davacının satın alma karşılığı davalıya bedel ödediğini ispat etmekle yükümlü olduğu- Senet ile ispatı gereken hususlarda, karşı tarafını açık muvafakati halinde tanık dinlenebileceğinden, davalı taraf, davacının tanık dinletmesine açıkça itiraz etmemiş, beyanlarından aleyhe olanları kabul, etmediğini bildirmiş ise de, miktar itibariyle tanık dinletilmesinin mümkün olmadığı hallerde karşı tarafın tanık dinletebilmesi için diğer tarafın buna açıkça muvafakati gerekeceği- Yemin teklif edebilmesi için dava dilekçesinde ve delil listesinde yemin deliline dayanılması gerektiği-
Noterlikçe re'sen düzenlenen senetler ilam mahiyetinde olup,'imzası noterlikçe onaylanan' belgelerin ise İİK.madde 33 anlamında ilam niteliğinde sayılamayacağı-
Çözümü özel bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesinin, eş söyleyişle bilirkişi mütalaasına başvurulmasının gerekeceği, giderek, hakimin gerek kendiliğinden, gerekse taraflardan birinin isteği üzerine bilirkişi incelemesine karar verebileceği, bu itibarla, vak’a ile ilgili yabancı hukuk hakkındaki malumatın, ihtisas sahibi hukukçulardan veya yabancı hukuk ile meşgul müesseselerden, örneğin Üniversitelerdeki Devletler Hususi Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Enstitülerinden temin edilmesinin çok daha emin ve sağlam bir yol olacağı, üstelik, konu ile ilgili olmak üzere yabancı hukuk hakkında mücerret bir bilgi temini yerine, vak’a dosyasını da ihtisas sahibi hukukçu veya müesseselere göndererek doğrudan doğruya hukuki ihtilafa ait bir hukuki ve ilmi mütalaa alınmasının, yabancı hukukun tespiti ile ilgili birçok problemi halledeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.