Mahkemece yetkiye ancak itiraz halinde bakılabileceğinden ihtiyati haciz talebi üzerine İİK. mad. 50 gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
6 adet çekin bankaya iade edilmediği gözetildiğinde, bankanın asgari ödeme yükümlülüğü ile ilgili risk bu çekler yönünden halen devem ettiğinden, bunlara ilişkin depo talebinin kabulü gerekeceği-
Takibe dayanak çekin keşide yeri ile muhatap bankanın bulunduğu yer de aynı yer olduğundan ibraz süresinin on gün olduğu- Takip dayanağı çekin süresi içerisinde ibraz edildiğine göre kambiyo vasfına sahip olduğu, mahkemece itirazın esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı çek, süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo senedi vasfını taşımadığı gibi, takip yapan alacaklının da takip yapmakta yetkili hamil olmaması nedeniyle, icra mahkemesince, itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Kusursuz sorumluluğa sahip olan davalı Bankanın, dava konusu çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların keşideci eli ürünü olmadığının belirlenmesi hâlinde çek hamiline herhangi bir ödeme yapmakla yükümlü olmayacağı- Muhatap bankanın, ileri sürdüğü sahtelik iddiasının ispatı hâlinde, (5941 s. K. m. 3/3) yasal sorumluluk miktarı da dâhil olmak üzere hamile ödeme yükümlülüğü ortadan kalkacağı- Dava konusu çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların sahteliğine ilişkin uyuşmazlıkta ispat külfetinin, davalı Bankada olduğu nazara alınarak, HMK. m. 211/1-b çerçevesinde bilirkişi raporunda işaret edilen keşidecinin çek tanzim tarihine yakın tarihli, değişik amaçlarla atmış olduğu samimi mukayese imzalarını içeren belge asılları ve davalı tarafından fotokopi olarak sunulan evrakın keşidecinin ıslak imzalarını havi asıllarının teminiyle yapılacak bilirkişi incelemesi sonrasında hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- "Süresinde ibraz edilen çeklerin ödenmediği takdirde muhatap davalı Bankanın haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olacağından zarar ve kusurun ispatının davacı üzerinde olduğu, bu nedenle çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların sahteliğini ispat külfetinin davacı üzerinde bulunduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Takip konusu senedin düzenlenme yerinin “D. Beyazıt” olduğu, bu hali ile düzenlenme yerinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta yer almadığı görüldüğünden, düzenlenme yeri belirlenmeyen bu belgenin kambiyo vasfının bulunmadığı-
Davacı Banka'nın karşılıksız çıkma ihtimali bulunduğunu ileri sürdüğü çeklerden dolayı herhangi bir riskinin bulunmadığı, doğmamış ve doğma olasılığı bulunmayan bir sorumluluktan bahisle masaya alacak kaydı talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu çeklerin lehtarın cirosu ile B.L.’ye geçtikten sonra, tekrar lehtara iade edilmiş olması halinde, lehtarın B.L.’yi kambiyo hukuku bakımından takip edemeyeceği-
Fonun taraf olduğu her tür dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine sonuçlanması halinde, 2004 sayılı İcra İflas Kanundaki yazılı tazminat hükümleri Fon hakkında uygulanmayacağından mahkemenin davalı banka aleyhine inkar tazminatına hükmetmesinin bozmayı gerektireceği-
Hamiline yazılı bir çekin, ibraz süresinin geçmesinden sonra ‘teslim’ ile değil ancak ‘alacağın temliki’ veya ‘ciro’ ile devredilebileceğinin kabulü gerektiğinde, ihtiyati haciz isteyen alacaklıya çekin ne şekilde devredilmiş olduğu araştırılarak alacaklının ihtiyati haciz talebi hakkında bir karar verilmesi gerekeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.