Hamilin (takip alacaklısının) karşılığı bulunmayan çeke dayalı olarak cirantalar, keşideci ve diğer çek borçluları hakkında yapacağı takibin, çekin, ibraz süresinin sona ermesinden itibaren altı ay (şimdi; üç yıl)geçmekle zamanaşımına uğrayacağı 6273 sayılı kanunun 7. maddesi ile değişik [TTK. 726/1; şimdi; Yeni TTK. mad. 814/(1)] —
10 günlük ibraz süresi geçtiğinden çek hamilinin müracaat hakkını kaybettiği ve İİK. 170/a-2. maddesi gereğince anılan çeke hasren takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu çek örneğinde bankaya ibraz şerhi bulunmamaktadır. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekler yönünden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir, ancak aralarında temel ilişki bulunması halinde alacaklı böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise; hamilin keşideciye karşı TTK. nun 664. maddesi uyarınca sebepsiz iktisap hükümleri çerçevesinde talepte bulunabilmesi mümkündür. Öyle bir durumda ise, keşidecinin “sebepsiz zenginleşmediğini” kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan karar oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
«Keşide yeri»nin (İST), (ANK) şeklinde kısaltılmış olarak gösterilebileceği (yazılabileceği)—
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında davalı konumundaki alacaklı itirazını def'i yolu ile ileri sürmediğine göre söz konusu davanın zamanaşımını kesemeyeceği-
«Tesbit davası»nın değil «eda davası»nın zamanaşımını keseceği—
Takip konusu bonoda “tanzim yeri” bulunmadığı gibi, senedi tanzim edinin ad ve soyadı yanında yazılı bir “yer adı”da bulunmadığından, takip konusu senet “bono” sayılmayacağından, bu durumda icra mahkemesince “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.