Takip dayanağı bononun ön yüzünde "teminat senedidir" ibaresi mevcut ise de, hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu açıkça yazılmamış olup, bono üzerindeki bu ibarenin, tek başına senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispata yeterli olmadığı-
Şikayetçi borçlu tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan ................. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ................. sayılı kararı ile takip alacaklısı ....... hakkında Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçundan mahkumiyet, Resmi Belgede Sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına kararı verildiği ve Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının ........... Bölge Adliye Mahkemesi .............. Ceza Dairesinin ............ tarihli kararıyla kesinleştiğinin görüldüğü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesiyle kesinleşmiş mahkumiyet kararının bağlayıcı olacağı hüküm altına alınmış olmakla ......................... Ağır Ceza Mahkemesi kararının hukuk hakimi yönünden bağlayıcılığı olduğu sabit olup, bahsi geçen mahkumiyet hükmü nazara alınıp değerlendirilmek sureti ile sonuca gidilmesi için ........... Bölge Adliye Mahkemesi ........... Hukuk Dairesinin .............sayılı kararının bozulması gerektiği-
Satış yeni konulan hacze dayanılarak yapıldığından, bu hacze göre yeniden kıymet takdiri yapılması ve satışın da yeni kıymet takdiri üzerinden gerçekleştirilmesi gerekirken, kalkmış hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdiri herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı cihetle satışa esas alınması mümkün olmayıp bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekeceği, bu nedenle takip dayanağı bonoların arka yüzünde yazan ibare, bononun kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadi unsurunu ortadan kaldırdığından, takip dayanağı bononun mücerret borç ikrarı içermediği itirazının kabulüne karar verileceği-
Birden fazla alacaklı bulunması halinde, İİK'nın 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise, alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin, şirketin, yetkili temsilcilerin atacağı müşterek imza ile temsil edildiğini, takibe konu senette ise şirkete atfen tek imza bulunduğunu belirterek takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurusunun, İİK'nun l69. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu iddianın kabulü halinde aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK'nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
“Yetki itirazı”nda bulunan kişilerin, birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu –gerçekten yetkili olmaları koşulu ile- bildirebilecekleri-
Şikayet tarihinde borçlu henüz sağ olup şikayetçi mirasçılık sıfatına sahip olmadığından ve taşınmazın maliki de olmadığından hacizlerin ve takibin iptali istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine yönelik mahkeme kararının doğru olduğu-
İİK.’nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesince çözümleneceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin “kesin yetki” niteliğinde olduğu ve icra mahkemesince “doğrudan doğruya” gözetileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.