Alacaklı vekilinin vekâletnamesini takip dosyasına sunarak itiraza konu icra takibini başlattığı, borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde davalı olarak alacaklının ve vekilinin gösterilmesine rağmen mahkemece tebligatın asile yapılarak taraf teşkilinin sağlanmaya çalışıldığı ve bu haliyle alacaklı tarafın savunma hakkının kısıtlandığı-
Süresinde bankaya ibraz edilen çeki daha sonra bedelini ödeyerek alan cirantanın takip hakkının mevcut olduğu, bu ödemeyi makbuza bağlamış olmasının ona bu hakkı tanıdığı, ancak TTK.'nun 638. maddesinde sayılanlar dışında bu meyanda % 10 çek tazminatının istenemeyeceği-
Borçlu-davacının takip konusu parayı (borcu) ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme emrine itiraz süresi içinde ödediğinden ve bu ödeme, cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme sayılmadığından, İİK.nun 72. maddesine göre menfi tespit ve istirdat istemli dava açamayacağı, davacı-borçlunun ancak şartları varsa sebepsiz iktisap davası açabileceği-
Yetki itirazı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden esasa ilişkin itiraz nedenleri incelenerek hüküm tesis edilemeyeceği-
İtirazın iptali davası-
Borçlunun imzaya itiraz niteliğindeki başvurusu sonucunda, mahkemece, öncelikle, takip dayanağı bononun keşide tarihi itibariyle borçlu şirket yetkilisinin kim olduğu tespit edilerek, dosyada mevcut ve toplanacak imza örnekleri ile İİK'nun 170. maddesi uyarınca imza incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanan ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, tarafların ceza yargılaması sırasındaki ikrarlarının menfi tespit davasında tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu-
Borçlunun tek başına yaşadığı da nazara alındığında hale münasip olarak belirlenen ev değerinin yüksek olduğunun kabulü gerekeceğinden, gerektiğinde yeniden keşif yapılarak, borçlunun, meskeninin bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenerek, bu tespitten sonra, borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 168. maddesine göre; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlunun, 5 günlük süre içinde yetkiye, imzaya ve borca icra mahkemesinde itiraz edebileceği, bu sürenin, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Bir ticari mümessilin, kambiyo senedi tanzim edebilmesi için açıkça bu konuda yetkilendirilmiş olmasının gerekmediği- Vekile, vekaletname ile tanınan kapsamlı yetkiler nedeniyle, vekilin “ticari mümessil” sıfatını kazanıp kazanmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Ticari senetlerin, ticari işletme ile olan ilgisi iyiniyetli üçüncü kişiler tarafından kolaylıkla anlaşılabileceğinden, ticari mümessilin imzaladığı senetlerin, iyiniyetli üçüncü kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağının kabul edilmiş olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.