Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu davada, sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirileceği- İtiraz eden ve adı geçen şirket yetkilisi olan borçlunun kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzası da bulunmadığından, kaşe üzerine atılan imzaların şahsı adına değil, şirketi temsilen atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu kabul edilmesi gerekeceği-
Borçlunun takip tarihinden önce çek bedelinin ödendiğini ileri sürmesi borca itiraz niteliğinde olduğundan, alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerektiği-
Bonoya dayalı olarak lehtar tarafından, keşideci hakkında yapılan takibin üç yıl geçince zamanaşımına uğrayacağı-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca; icra mahkemesinin, aynı Kanun'un 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına ve 4. fıkra uyarınca alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, borçlu yararına takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmetmesi gerekeceği-
Tebliğ zarfına "mernis adresi" olması dışında düşülmüş bir şerh bulunmadığından tebligatın usulsüz olduğu-
Bonoda sorumluluk tek imza ile yeterli olduğu halde; atılan ikinci imzanın tanzim tarihinin yanında olduğu da gözetilerek, bu imzanın tanzim tarihinin düzeltilmesine ilişkin atılmış bir imza olarak kabulü gerekeceği-
“Takip konusu senetteki/çekteki imzanın borçluya ait olduğu”nun takibe başlayan ve bunu iddia eden alacaklı tarafından ispat edilmesi gerekeceği; icra mahkemesince alınan bilirkişi raporundaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması (ve borçlunun bu konudaki itirazının kabul edilerek, takibin durdurulması) gerekeceği-
Alacaklı tarafından takip dayanağı çekin onaylı suretinin istenmesine yönelik talebin icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olmadığından zamanaşımını kesmeyeceği-
Taraflar arasındaki protokolden ve alacaklının cevap dilekçesinden anlaşıldığı üzere protokolün taraflara karşılıklı edimler yüklediği ve takibe konu senedin protokol kapsamında verildiği tartışmasız olup, alacağın varlığı, miktarı ve tahsilinin yargılamayı gerektirdiği, o halde, mahkemece borca itirazın kabulü ile İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Satış işlemleri "Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in Resmi Gazete'de yayımlanma tarihinden önce başlatılmış ise, talep tarihinde aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmaksızın ruhsat devrinin gerçekleştirilebileceği ve haciz tarihi itibarı ile de değişiklik öncesi mevcut bulunan yönetmelikte aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmadığı hususları gözetildiğinde özel hastane ruhsatnamesinin haczinin mümkün olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.