İlk cironun lehtara ait olmadığının ve ciro silsilesi içinde de lehtarın yer almadığının saptanması halinde,yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının takibini, bononun tanzim edildiği yer olan Antalya İcra Dairesi'nde başlatmasında yasaya aykırılığın bulunmadığı, o halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddi ile diğer şikayet ve itiraz nedenleri incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Tebligat parçası üzerinde, tebligat yapılacak adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğunun yazılı bulunması halinde, bu adresin tebliğ tarihi itibariyle muhatabın, adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi olması halinde, muhatap o adreste hiç oturmamış dahi olsa bu adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağı-
Takip dayanağı çekin muhatap bankaya usulünce ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığı, adi havale hükmünde olduğu anlaşıldığından, icra mahkemesince İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin ve alacaklının tacir olduğuna ilişkin dosya içinde bir belgenin bulunmadığı görüldüğünden, HMK. mad. 17 uyarınca, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin de geçerli olmadığı-
Kambiyo senedi alacaklısının kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus alacağı için ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı, ancak borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığının araştırılmasında sabit faizli konut finansmanı kredisi sözleşmesinin dışında kredi kullandırılıp kullandırılmadığının araştırılıp sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
TTK. mad. 732. uyarınca, çekin meşru hamili olan kişinin, kambiyo senedine dayanan haklarının muhafazası için kanun hükmünce yapılması gereken muameleyi ihmal etmesi dolayısıyla, çekten doğan borçları düşmüş olsa bile, keşideci aleyhine ya da(temel ilişkiye dayalı olarak) ciranta aleyhine alacak davası açabileceği-
Borçlunun, takip dosyasına dilekçe sunarak borcu kabul ettiğini, takibe itirazı olmadığını bildirdiği, yine aynı tarihte ödeme taahhüdünde bulunduğu dikkate alındığında, İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca borç kabul edilmiş olup takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Haciz uygulanan işyerine ilişkin vergi kaydının, esnaf odası ve abonelik kayıtlarının borçlunun kardeşi olan davacı üçüncü kişi adına kayıtlı olmasının, hacizli malların davacı üçüncü kişiye ait olduğuna ilişkin yeterli delil sayılamayacağı bu durumda alacaklıdan mal kaçırmak için davacı üçüncü kişi ile borçlunun danışıklı hareket edip etmediklerinin öncelikle değerlendirilmesi ve yeterli araştırma yapılarak karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.