Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibin itirazsız kesinleşmesi üzerine, davalı vekiline duruşmada depo emri tebliğ edilmiş ise de, takip konusu borç ve fer'ilerinin ne olduğu açıkça gösterilmediği, toplam borç miktarının belirtilmesi ile yetinilerek, depo emrinin yerine getirilmemesi halinde iflasa karar verileceği meşruhatına depo emrinde yer verilmediği görüldüğünden, mahkemece, İİK. mad. 173/3 ve 158'e uygun olarak, borç ve fer'ilerini açıkça gösteren ve borcun 7 gün içinde mahkeme veznesine depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği uyarısını içeren depo emrinin borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu ve Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
“Senette kendi isim ve imzalarının bulunmadığı”ndan bahisle ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluların itirazları aynı belgeden kaynaklandığından, her iki borçlu lehine mahkemece “tek” icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği -
Vadesi gelmemiş alacaktan dolayı ancak İİK’nun 257/2 maddesindeki koşulların oluştuğunun kanıtlanması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği–
Keşideci borçlunun, lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def’ilerini iyi niyetli hamile karşı ileri süremeyeceğinden, takibin iptali isteminin reddi gerekeceği-
Takip dosyasına konu senedin teminat senedi olup, temlikin ise iptal edilen bir borç ilişkisine dayandığı anlaşıldığından yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın kabul edilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince "çek hamilinin kim olduğu"nun, muhatap bankadan veya muhataba vekaleten çekin ibraz edildiği bankadan araştırılarak alınacak cevaba ve gönderilen çek fotokopisine göre saptanamayacağı, bu hususların çek aslı üzerinde inceleme yapılarak araştırılması gerekeceği-
Borçlunun borca veya imzaya itirazının “süre aşımı” nedeniyle ret edilmesi halinde, alacaklı lehine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği-
İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde; ispat külfeti borçluya ait olup, isbatın ise mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile mümkün olduğu, İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın sonuçlandırılmasının mümkün olmadığı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte alacaklının İİK. 43 gereğince, harç vermeden takip yolunu değiştirerek genel haciz yolu ile takibe geçemeyeceği–
Mahkemece, davacı borçlular vekiline kimin imzasına itiraz edildiği hususunun açıklanması için iki haftalık kesin süre verildiği ve bu ihtarın yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinin görüldüğü, ancak dava dilekçesi ve sonuç kısmından borçlular yönünden imzaya itiraz edildiği anlaşıldığı gibi, borçlular vekiline açıklama yapması için duruşmada ara kararla verilen sürenin kesin olduğunun da belirtilmediği ve yine eksikliğin tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın ihtar edilmediği görülmekle yapılan işlem usule uygun olmayıp sonuç doğurmayacağından, mahkemece, işin esasına girilip inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.