Takip konusu bonoda “tanzim yeri” bulunmadığı gibi, senedi tanzim edinin ad ve soyadı yanında yazılı bir “yer adı”da bulunmadığından, takip konusu senet “bono” sayılmayacağından, bu durumda icra mahkemesince “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Bir çek veya senette bir kısım yazıların farklı el ürünü olmasının, senet veya çekin geçerliliğine etkili olmayacağı-
Yabancı para alacağı içeren bonoya dayalı olarak yapılan takiplerde, alacaklının “Devlet Bankalarınca yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre” faiz isteyebileceği-
Muhatabın, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren, takibin şekline göre icra mahkemesine itiraz etmemiş olmasının, tebligatın usulsüzlüğünün tesbiti halinde mal beyanında bulunma tarihi ve takip kesinleşmeden haciz konulamayacağı cihetle, varsa hacizlerin “bulunması nedeniyle, mahkemece şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
«Yetki itirazı»nda bulunan borçlunun «yetkili olmaları koşuluyla» birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirebileceği - Bu durumda, alacaklı tarafa tercih hakkını neresi için kullandığı sorularak, «yetkili icra dairesi»nin belirleneceği-
Bononun geçerli olabilmesi için bonoyu düzenleyenin isminin bonoda yazılı olması şart olmayıp sadece imzasının olması yeterli olup, takibe dayanak bonodaki imzanın borçluya ait olduğu ceza kovuşturması sırasında tespit edildiğinden, düzenleyenin isminin yanlış gösterilmesinin borçluyu sorumluluktan kurtarmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.