Takibe konu edilen bononun lehtarı olan şirket ile borçlulardan keşideci şirket arasında düzenlenen ......... tarihli Faktoring Sözleşmesinin Faktoring Hizmetlerinin İşleyişine İlişkin Genel Hükümler bölümünün 4. maddesinde, faktoring şirketinin müşterisinden teminat niteliğinde kıymetli evrak alabileceği düzenlenmiş ise de sözleşmede bonoya açıkça atıf olmadığı gibi alacaklının da bu yönde bir kabul beyanının olmadığı, bu durumda, alacaklı faktoring şirketi, takip dayanağı bononun teminat olarak alınmadığını ileri sürdüğüne göre, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu'nun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesi uyarınca bono yönünden alacağını ve yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerektiği, hal böyle olunca, takibe konu edilen senedin tahsile konulabilmesi için yukarıda bahsi geçen kanun ve yönetmelikte yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği- İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesinin, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebileceği, o halde, mahkemece Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğinin 8/1. maddesinde öngörülen şartın gerçekleşip gerçekleşmediği dolayısı ile alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, alacağın miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden istemin kabulü ile İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı çekin, muhatap bankaya ibrazında banka tarafından “..Mahkemesinin ... kararı gereği üzerinden herhangi bir işlem yapılmamıştır.” şerhinin düşüldüğü görüldüğünden, mahkemece, "ibraz anında, takibe konu çekin bankada karşılığının olup olmadığı" araştırılarak "çek tazminatı"na yönelik şikayetin karara bağlanması gerektiği-
İtfa itirazının ancak -İİK. 169/a-I’e uygun biçimde- resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabileceği—
Çekte “yetkili hamil” olan alacaklının, kendisinden önceki cirantalara müracaat hakkına sahip olduğu, lehtar ciranta hakkında da takip yapabileceği; çekin keşideciye ciro edildikten sonra, adı geçenin cirosu ile tedavül edebileceği-
Takip konusu senetteki imzanın davacının elinin ürünü olmaması halinde "menfi tespit davasının kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
İİK 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15 inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği- Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz İİK m.170 özel olarak düzenlendiğinden imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında sonraki genel kanun olan HMK'nın 209. madde hükmünün uygulanamayacağı, davaya dayanak senetteki imza da davacıya ait olduğundan ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığı-
İcra müdürlüğünce şikayete konu taşınmazdaki hissesi üzerine haczin konulduğu tarihte söz konusu taşınmaz hissesi borçlunun adına tapuda kayıtlı olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararında ise -herhangi bir kayıt-açıklama olmaksızın- taşınmazlar üzerine tedbir konulduğu, söz konusu ihtiyati tedbir kararının cebri satışlara da şamil olduğu yönünde bir hüküm bulunmadığı görülmekle mahkemenin aksi yöndeki yazı cevabının sonuca etkisi bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararı rızai satışlara yönelik olduğundan, cebri satışın yapılmasına engel olmayacağı-
Sunulan ödeme belgesinin takip konusu borçla ilgili olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılmasının zorunlu olduğu-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazının kabulü halinde İİK.nun 169/5. maddesi gereğince takibin durdurulması gerekirken takibin iptaline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanına göre, "borçlu şirketin çift imza ile temsil edileceği" yönünde karar alındığı görüldüğünden, kararın ilan edildiği tarihten önceki tarihli taşıyan çek yönünden borca itirazın reddi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.