Borçlu tarafından kendisine karşı açılan menfi tespit davasında davalı- alacaklının def'i yolulyla alacaklı olduğunu ileri sürmesi halinde, borçlunun açtığı menfi tespit davasının, alacağın bağlı olduğu zamanaşımını keseceği ve bu davanın kesinleşmesine kadar zamanaşımının işlemeyeceği, ancak menfi tespit davasının kesinleşmesinden sonra, alacaklının TTK.'da öngörülen sürelerde kambiyo senedine dayalı olarak yaptığı takipte zamanşımını kesen bir talepte bulunmaması halinde, icra mahkemesince 'icranın geri bırakılmasına' karar verilmesi gerekeceği-
Bir başka mahkemece davalı şirketin iflasına karar verildiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı-
Borçlu tarafından, bonodaki imzaların sahibine verilen vekaletnamede “...çek ve belgeleri imzalamaya..”, “...ve sair ilgili senetleri tanzim ve imzaya” yetkisi verildiği, adı geçen kişiye çek düzenlemek dışında kambiyo senedi tanzimine (bu arada bono düzenlemeye) yetki verilmediği görüldüğünden, anılan vekaletnameye dayalı olarak tayin edilen vekil tarafından düzenlenen bonodan dolayı muteriz borçlunun sorumlu olmayacağı, o halde, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkeme kararında, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunmasının zorunlu olduğu-
Borçlular tarafından dosya borcunun tamamının fer'ileri ile birlikte icra dosyasına ödenmesinden sonra açtıkları menfi tespit davası ile icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen tedbir kararı nedeniyle, paranın icra veznesine yatırıldığı tarih ile bu tedbir kararı arasındaki dönem için alacaklının faiz istemesinde yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İmza itirazında bulunanlar mirasçı olup, kötüniyetle imza itirazında bulundukları saptanmadığı halde, mahkemece borçlular aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu-
Kaza yapan kaskolu şirket araçlarının şoförlerinden sigorta şirketince ödeme yapılmaması ihtimaline karşılık alınan senede dayalı menfi tespit davasında görevli mahkeme- Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin, Yargıtay Hukuk Dairesi ile olumsuz görev uyuşmazlığı çıkaramayacağı-
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Hamil süresi içerisinde ödememe protestosu çekmezse, cirantaya karşı başvuru hakkını kaybeder. Ödememe protestosu çekilmemiş bono, taraflar arasında temel ilişkinin bulunması durumunda yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilir. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde temel ilişkiden bahsetmemişse de, delil listesinde bildirdiği tanıkların takip konusu alacağa yönelik olduğunu belirtmesi karşısında, taraflar arasında temel ilişkinin varlığı iddiasının olduğunun kabulü ile davacıya alacağını her türlü delil ile ispat olanağının tanınması gerekeceği-
Borçlu keşidecinin, senedin teminat senedi olduğuna yönelik kişisel def'iyi (senet metninden bononun teminat olarak verildiği anlaşılmasa da) bono lehtarı olan alacaklıya karşı ileri sürebileceği- Alacaklı "bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiğini" kabul etmekle birlikte bononun teminat amaçlı değil, "malın teslimi karşılığında verildiğini" beyan ettiğinden, bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiği taraflar arasında çekişmesiz olup, bu hususun borçlu tarafından yazılı delille ispatına gerek bulunmadığı- Alacaklı tarafından düzenlenen faturanın üzerindeki ibareler ve alacaklı vekilinin borçluya gönderdiği cevabi ihtarnamede açıklamalar da gözetildiğinde, satım sözleşmesi kapsamında verildiği çekişmesiz olan bononun tanzim tarihi ve bedeli ile fatura tarihi ve miktarı aynı olup, faturada satım bedelinin eşit taksitler halinde ödeneceği kararlaştırıldığına göre senedin teminat amaçlı olarak alacaklıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği- Bunun için senet veya fatura üzerinde senedin satım sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir kaydın bulunmasına gerek bulunmadığı- "Takibe konu bononun ön ve arka yüzünde teminat ibaresinin bulunmadığı, senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilmesi için neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılması gerektiği, takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.