İkinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun düzenlenmemesi nedeniyle itirazın geçerli kabul edilmesine ilişkin üçüncü kişi tarafından yapılan şikayetin süresiz yapılabileceği- İcra müdürlüğünün numarasının hatalı yazdığı ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğu ve bu haciz ihbarnamesinin tebliği ile itiraz süresinin başlamayacağı ve bu durumda üçüncü kişinin ikinci haciz ihbarnamesine itirazının süresinde olduğu- İkinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmesine rağmen, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilerek borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve aleyhinde haciz istenmesinin de mümkün olmadığı-
Bonoya dayanan takiplerin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde yapılabileceği gibi, ödeme yerinde yahut bonoda ödeme yeri gösterilmemiş ise bononun düzenlendiği yerdede takip yapılabileceği-
«İtfa», «ödeme», «borçlu olunmadığı» gibi «borca itiraz» sebeplerinin, icra mahkemesinde İİK. 169/a-I’de öngörülen biçimde, «yazılı belge» ile isbat edilebileceği—
Hamiline yazılı bir çekin, ibraz süresinin geçmesinden sonra ‘teslim’ ile değil ancak ‘alacağın temliki’ veya ‘ciro’ ile devredilebileceğinin kabulü gerektiğinde, ihtiyati haciz isteyen alacaklıya çekin ne şekilde devredilmiş olduğu araştırılarak alacaklının ihtiyati haciz talebi hakkında bir karar verilmesi gerekeceği–
Alacaklı, takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecbur ise de, takibin birden fazla borçlu hakkında başlatılmış olması ve hepsi yönünden farklı icra dairelerinin yetkili olması nedeniyle, takip dosyasının tefriken farklı icra dairelerine gönderilmiş olmasından dolayı senet asıllarının zorunlu olarak gönderilemediği anlaşıldığından, mahkemece, "senet asıllarının kasada olmadığı" gerekçesiyle "İİK. mad. 167/2 gereğince "ödeme emrinin iptali"ne karar verilmesi hatalı olup, şikayete konu takibin yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamı niteliğinde olduğu da nazara alınarak, borçlunun İİK'nun 167/2. maddesine dayalı şikayetinin reddiyle diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenerek bir karar verilmesi gerektiği-
Çekin düzenlendiği tarihte (keşide tarihinde) adi ortaklığın ortağı bulunmayan kişinin, adi ortaklık adına düzenlenmiş olan çek bedelinden sorumlu olamayacağı—
Mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinde de bulunduğu gözetilerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin incelenip, şikayet yerinde görülerek tebligat tarihinin düzeltilmesi ve buna göre başvurunun süresinde bulunması halinde, işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senedinin ihdas nedenini gösteren ibarelerin bononun niteliğini ve takibi etkilemeyeceği-
İflas talebinin ilanına ilişkin metin içeriğinde "duruşma gün ve saatine yer verilmeden" yargılamanın sürdürülmesi ve hüküm kurulması halinde, müdahillerin adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenme hakkı kısıtlanmış olacağı-
Ticari senetlerin ticari işletme ile olan ilgisi iyiniyetli olan üçüncü kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından ticari temsilcinin imzaladığı senetlerin iyiniyetli üçüncü kişiler bakımından ticari işletmeyi -'vekaleten' imzalandığı yazılmasa dahi- bağlayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.