İİK.nun 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabileceği-
Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Borçlu, takibe itiraz dilekçesinde ve yargılama sırasında sunduğu cevap dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borcun ödendiğini iddia ettiğine, diğer bir ifade ile akdi ilişki borçlu tarafından kabul edildiğine göre, BK.nun 73. maddesinin uygulanması gerekeceğinden alacaklının, ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki icra müdürlüğünde takip yapabileceği; dolayasıyla, alacaklı şirketin yerleşim yeri olan Antalya İcra Müdürlüğünde takibe başlamasında yasaya uymayan bir yön olmadığı-
İstihkak davalarında yetki itirazının, ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebileceği, icra mahkemesince kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Davanın, tasarrufun iptali talebine ilişkin olup, davanın niteliğine göre borç miktarının ya da iptali talep edilen tasarrufa konu malın değerinden hangisi az ise ona göre harç alınması gerekeceği-
Talimata konu aracın, Bucak İcra Müdürlüğü' nce haczedilip Bucak'ta ikamet eden davacıya yediemin olarak teslim edildiği ve istendiğinde Bucak' ta aracın teslim edilecek olması ve talebin haczedilen aracın muhafazası nedeniyle yediemin ücretinin tahsili istemi olduğu ve davanın da Bucak' ta açıldığına göre, Uşak' a yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
İhtiyati haciz kararının verilmesine neden olan alacakla ilgili takibin, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yargı çerçevesinde yapılabileceği–
İİK'nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 12. maddesinin karşılığı 6100 sayılı HMK'da bulunmadığından, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, sırf o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceği-
Dosyaya bir örneği sunulmuş olan Ticaret Sicil Gazetesi içeriğinden, takip ve dava tarihi itibarı ile dava dilekçesinde “davalı” olarak gösterilen şirketin tüzel kişiliğinin olmadığı anlaşılmakla, tüzel kişiliği olmayan şirket aleyhine dava açılamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.