İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasının, HMK. mad. 7 uyarınca davalıların herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği-
10. HD. 15.09.2022 T. E: 6787, K: 10693
Birleşen itirazın iptali davalarının-
HMK'nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olarak kabul edildiği-
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesinc davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu; kararın taraflara tebliği üzerine, davacı ve davalı tarafından istinaf talebinde bulunduğu, bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde davalı vekilinin istinaf talebi incelerek, istinaf itirazlarının esastan reddine karar verildiği fakat davacı vekilinin istinaf itirazları hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği- Tarafların istinaf talepleri birlikte incelenerek değerlendirilip karar verilmesi gerekirken yalnız davalı tarafın istinaf talebinin incelenerek karar verilmesinin usule aykırı olduğu-
Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğu- Yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebileceği ve bu nedenlerle yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen on günlük ödeme süresinden önce konulan hacizlerin geçersiz olduğu-
11. HD. 06.04.2016 T. E: 3670, K: 3729-
3. HD. 17.04.2017 T. E: 2015/19796, K: 5350-
TMK'nun 214/2. maddesinde, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlendiği ancak yetki kesin nitelikte bulunmayıp kesin yetkinin söz konusu olmadığı hallerde, ilk itirazlardan olan yetki itirazının HMK. mad. 19/2 ve 116 uyarınca cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerektiği- Mahkemece resen yetki husus değerlendirilerek karar verilmiş ise de; cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen yetki hususunun mahkemece resen gözetilmesi mümükün olmadığından, yargılamanın kaldığı yerden devamı ile HMK hükümlerince devam ettirilip gerekli usul işlemlerinin yürütülmesi gerektiği-
Borçlunun itirazında yetkili mahkemeyi belirtmemesi veya gösterdiği mahkemenin yetkili olduğunu ispat edememesi halinde yetki itirazının da reddi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.