Alacaklı vekilince yetki itirazının kabulüne ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren HMK'nun 20. maddesinde öngörülen 2 haftalık süre geçtikten sonra dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin başvuruda bulunulduğundan, mahkemece takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İcra dairesinin yetkisi konusunda HUMK hükümlerinin kıyasen uygulanacağı (İİK. mad 50), 1086 s. HUMK.’nun 12. maddesine 6100 s. HMK.’da yer verilmemiş ise de, ihtiyati haciz kararının alındığı ve takibin başlatıldığı tarihte HUMK. mad. 12 yürürlükte olduğundan, anılan madde uyarınca ihtiyati haciz kararından sonra ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bulunduğu yerde icra takibi başlatılabileceği ve dava açılabileceği-
Davacının sunduğu banka dekontunun açıklama kısmında "borç parası" ibaresinin yer aldığından, davacı açısından yaklaşık ispat hali gerçekleştiği ve ihtiyati haciz isteminin kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
İş mahkemesinin yetkisinin kamu düzeniyle ilgili olduğu, hakimin, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisinin de res'en yetkisizlik kararı verebileceği- Davacı davalılardan ... A.Ş.'nin asıl işveren şirket olduğunu, diğer davalı şirketlerin ise alt işveren olduklarını iddia etmekte olup davacı vekili tarafından ticaret sicil gazetesine göre davalılardan diğer A.Ş.'nin yerleşim adresi Konak İzmir olarak göründüğü, diğerlerinin ticaret sicil kayıtları ise dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, taraf teşkili sağlandıktan sonra, dava tarihi itibari ile davalı şirketlerin güncel ticaret sicil kayıtları celp edilerek ve tüm dosya kapsamında yer alan deliller birlikte değerlendirilmesi ve mahkemenin yetkili olup olmadığı konusunda karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklandığından, HMK'nun 10. maddesinde değinilen özel yetki gereğince sözleşmenin yapıldığı ve ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili olduğundan, yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde yetkiye ve borca itirazı üzerine verilen icra mahkemesi kararının temyiz olunabileceği; kararın icra mahkemesince kesin olarak verilmiş olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği-
Dava faturaya dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı tarafça akdi ilişki inkâr edilmediğine göre uyuşmazlığın bir miktar para alacağına yönelik olduğu gözetilerek BK.’ nun 73/1 ve HMK’ nun 10. maddesi uyarınca davacı şirketin merkezinin bulunduğu yer icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkili olduğu düşünülmeden “yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı; mirasçılık belgesinin, murisin yerleşim yeri ya da nüfusa kayıtlı olduğu yer gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Adli Yargı Teşkilatı bulunan tüm adliyelerden her zaman alınabileceği ve aksinin her zaman ispat edilebilecek hasımsız belgelerden olduğu-
Takip talebi ve ödeme emrinde, çek tazminatı sadece keşideciden talep edildiğine göre lehtar ciranta borçlunun çek tazminatına ilişkin itirazının kabulünün isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.