İtirazın iptali davası-
Yasa uyarınca icra kefilinin sorumluluğunun, kesinleşen takipteki asıl alacak ve kefilin eklentilerinin miktarı ile sınırlı olduğundan, asıl borçlu yönünden takip kesinleşmeden icra kefili hakkında takibi yürütür şekilde işlem yapılamayacağı–
Mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddi, akdi ilişkiye itiraz edildiğinden B.K.'nun 89. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin olup, yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi halinde takibe konu edilen belgenin İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerden olup olmadığının tartışılmasının fuzuli olduğu-
Takip konusu bonoda “tanzim yeri” bulunmadığı gibi, senedi tanzim edinin ad ve soyadı yanında yazılı bir “yer adı”da bulunmadığından, takip konusu senet “bono” sayılmayacağından, bu durumda icra mahkemesince “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Dava açıldığı tarihte davacı kadının yerleşim yeri Ankara olduğundan ve dava tarihine kadar 6 aylık birlikte oturma koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davaya Ankara Aile Mahkemesinde bakılması gerekeceği-
«Yetki itirazı»nda bulunan borçlunun «yetkili olmaları koşuluyla» birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirebileceği - Bu durumda, alacaklı tarafa tercih hakkını neresi için kullandığı sorularak, «yetkili icra dairesi»nin belirleneceği-
- 12. HD. 06.05.2010 T. 30475/11466
- 11. HD. 18.01.2010 T. 9164/413
- 12. HD. 05.10.2009 T. 10911/18044
- 12. HD. 29.06.2009 T. 6049/14548
- 12. HD. 05.03.2009 T. 23651/4549
- 12. HD. 16.12.2008 T. 18543/22128
- 12. HD. 30.11.2007 T. 19578/22567
- 12. HD. 29.05.2007 T. 8831/11153
- 12. HD. 14.03.2005 T. 1610/5320
- 12. HD. 07.06.2004 T. 9898/14506
- 12. HD. 30.01.2004 T. 27598/1927
- 12. HD. 14.12.2000 T. 19063/19864
- 12. HD. 30.10.1997 T. 11282/11857
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.