İflas sıra cetvelinde “başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığını ya da sırasına yönelik itiraz”ın, o alacağın sırada terkin edilmesi talebini içermesi nedeniyle şikayet olarak icra mahkemesine değil İİK.’nun 235/II maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek, dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmesi gerekeceği-
Şikayetçinin, iflas masasına alacak kaydı yaptırmasının, iflâs idaresince, ayrıca yetki verilmedikçe tek başına, kendisine İİK'nun 134. maddesinde belirtilen dava açma hakkı kazandırmayacağı-
İflasın açılmasının, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durduracağı, kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği-
İflasın açılmasının, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durduracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği, iflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı 1. fıkradaki takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı-
SSK'nun alacağının, iflâsın açıldığı tarihte "asıl alacak ve gecikme zammı"ndan oluşan tutarının masaya kaydının gerekeceği, iflâsın açılmasından sonra -İİK. 196/III uyarınca- işleyecek "gecikme zammı"nın masaya kaydedilemeyeceği, ancak tüm alacaklar karşılandıktan sonra masa aktinde para artması halinde, bu artan paradan ödeneceği–
Müflis borçlunun alacaklıdan malı kaçırmak amacıyla yaptığı tasarrufun iptali davasında söz konusu satışın iflasın açılmasından evvel tam tasarruf yetkisi varken ve günün rayicine uygun olarak yapıldığı ve tedbirli bir tacir gibi hareket ettiği anlaşılmış olup İİK. 280'nin koşullarının oluşmadığı, ayrıca iflasın açılmasından sonra anılan satıştan kalan bir kısım bedelin iflas masası yerine müflise ödenmesinin de anılan tasarrufun ( satışın ) iptalini gerektirmeyeceği-
İflâsın açılması ile masaya giren mal ve haklarda borçlu tasarrufta bulunamayacağından, müflisin şahsı aleyhine iflâstan sonra dava açılamayacağı (davaların, iflâs idaresi aleyhine açılması gerekeceği)
Davacının kaydını talep ettiği alacağın, iflâstan önce keşide edilmiş ve yasal süresinde ibraz edilip iflâstan önce başlatılan ve kesinleşmiş takibe konu olan çeke dayalı olması, davalı iflâs idaresinin de ‘bu çekin hatır çeki olduğunu’ savunmuş olması halinde, bu savunmasını ispat yükünün davalı iflâs idaresine düştüğü–
Davalı şirketin iflasına dair başka bir dosyadan karar verilmiş olup, iflas idaresi de bu karara istinaden teşekkül ettirildiğinden, işbu iflas davasında iflas idare memuru vekilinin iflas kararını temyiz etme yetkisi bulunmadığı- İflas idare memuru vekilinin istinaf ve temyiz dilekçesinde açıkça anlaşılacağı üzere vekalet ücretine ilişkin kurulan hükmü istinaf etmiş olup, vekalet ücretine ilişkin karar iflas masasının malvarlığını ilgilendireceğinden iflas idaresinin bu kararı istinaf etme hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.