Boşanmaya neden olan olaylarda; eşine şiddet uygulamaya kalkışan, kapının kilidini değiştirerek eşini eve almayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu-
Taraflardan birinin, boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmasına gerek olmadığı, daha fazla kusurlu bulunan tarafın da dava açma hakkı bulunduğu, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi gerekeceği-
Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere iştirak nafakası takdiri gerekirken, karar tarihinden geçerli olmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmakta olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Yargılama giderlerinin haksız çıkan taraftan alınması gerekeceği-
Memur emeklisi olan davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Karşılıklı Boşanma
Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığının, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, o halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddinin doğru görülmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.