Boşanma
Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığının anlaşıldığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesinin gerekeceği-
Davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra tarafların barışıp bir araya geldikleri ve üç ay süreyle beraber yaşadıklarının taraflarla yakınlığı olan tanıklarca ifade edildiği, tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini gösteren yeterli delil ve bulgu olmadığından, ortak hayatın yeniden kurulduğunun kabulü gerekeceği-
Sadakatsiz olan davacının kendisine evden kovan davalıdan "daha fazla" kusurlu kabul edilmesi gerektiği- Az kusurlu olan davalının, davaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında davalı bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığından TMK. mad. 166/2 uayrınca boşanmaya hükmedilmesi gerektiği- Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği (HMK mad. 141/1)- Davalı kadın cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası yönünden bir beyanda bulunmamış, ön inceleme duruşmasından sonra maddi ile manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş, davacı tarafın ise bu taleplere yönelik açık muvafakati olmadığından, bu taleplerin iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu-Usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmadığından, tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerektiği-
Taraflar eşit kusurlu olduklarından davacı koca lehine manevi tazminatın az olduğu- Daha ağır kusurlu olmayan, her hangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık; dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davalı kadın eşin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğuna ilişkin davacı iddiasının ispat edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca göre tarafların boşanmalarına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
İhtar isteği bu tarihten önceki kusurların affedildiğini veya en azından hoşgörüyle karşılandığını gösterdiğinden kusur izafının ihtar tarihinden sonrası için değerlendirilmesi gerektiği-
Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan ve kişilik hakları saldırıya kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği(TMK.174/1)- Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği (TMK.174/2) -
Davacı kadının, babasının düğünde kendisine hediye ettiği ve mülkiyeti babasına ait olan aracın evlilik birliğinin devamı sırasında koca tarafından satıldığını ileri sürerek, bu sebeple maddi tazminat talep etmesinin, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmayıp Borçlar Kanununda yer alan genel hükümlere tabi olduğu ve aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu-
Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekeceği - Davacı kadının boşanma davası kabul edildiği ve kendisini vekille temsil ettirdiği için yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği –
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.