Temerrüt ihtarnamesi yerine geçen, icra takibinin pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan düzenlendiği ya da kiraya verenlerden her birinin icra takibinde yer almadığı göz önünde bulundurularak tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerektiği- Kiralananın paylı mülkiyet hükümlerine göre tapuda kayıtlı olduğu, alacaklıların mülkiyet haklarına dayanarak kira alacağı talep ettiklerinin anlaşılması karşısında davacı alacaklıların kendi paylarına ilişkin icra takibi başlatmaları ve dava açmalarında usulsüzlük bulunmadığından her bir alacaklının payı dikkate alınarak itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-
Zorunlu dava arkadaşlığı dışında davaya başka bir gerçek yada tüzel kişinin davalı olarak ithal edilmesinin mümkün olmadığı (HMK. mad. 124)- Temsilde yanılma nedeni ile T.C. Sağlık Bakanlığı yerine tüzel kişiliği olmayan hastane baştabipliğine tebliğ edilmesinin sonuca etkili olmadığı- Harçtan muaf olan davalı Bakanlığa harç yükletilmesinin hatalı olduğu-
Borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan,haklarında birlikte takip yapılması gerekeceği- Şikayetçinin süresi içinde itirazda bulunarak takibi durdurmuş olmasının, şikayet yoluna başvurmasına engel olmayıp, ileri sürülen hususlarda icra mahkemesine başvurmakta hukuki yararı varsa, şikayetin inceleneceği-
İpotekle takyit edilmiş gayrimenkulün sahibi borçtan şahsen sorumlu değilse de, alacaklının ödeme talebinin kendisine karşı geçerli olabilmesi için, ipotek borçlusu ile kendisine tebligat yapılması gerekeceğinden, ipotek borçlusu 3. kişi olan davalıya önce ödeme ihtarı tebliğ edilmediğinden, davalı yönünden borç muaccel olmayacağından, hakkında icra takibi yapılamaz. O halde, öncelikle zorunlu takip arkadaşlığı nedeni ile ipotek veren 3. kişinin takibe dâhil edilmesi için mahkemece alacaklıya bu konuda önel verilerek, TTK. nun 976. maddesi, gereğince ipotek borçlusuna ihtar gönderip, müteakiben takibe dâhil edilmesi sağlanmalı ve sonucuna göre işlem yapılması gerekeceği-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, mümkün olmazsa gabin sebebiyle sözleşmenin iptali ya da feshi istemi-
Tasarrufun iptali davalarında genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği (HMK. mad. 5)-  Alacaklı ile borçlu arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunması halinde, alacaklının iptal davasını sözleşmede yetkili gösterilen yer mahkemesinde de açabileceği- Bonodaki taraflar tacir olduğundan, takibe esas bonolardaki yetkili kaydında gösterilen mahkemenin yetkili olduğu- Yetki sözleşmesi (kaydı), geçerli olduğundan, bu sözleşmenin (kaydın)  zorunlu dava arkadaşı durumundaki borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan üçüncü kişileri de bağlayıcı olduğu-
Kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; TBK. m. 315 uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerektiği; kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmalarının zorunlu olduğu; kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerektiği; dava hakkına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği-
Borçlar Kanununun 18. maddesine dayalı olarak açılan "muvazaa davası"nın, ıslah yoluyla, İİK. mad. 277 vd. göre "iptal davası"na dönüştürülebileceği–
Taraflar arasındaki 18.07.2011 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaatın, tevhit işlemleri yapıldıktan ve belediyeye ait hisselerin alımından sonra başlayacağı ve taşınmazın diğer hisssedarlarının da sözleşmeye katılacakları ifade edilmiş, dosya kapsamındaki belgelerden toplam 6 adet parselin tevhit edilip en son 32535 ada 8 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu ve taşınmazda başka paydaşların da malik bulunduğu ve inşaata 17.02.2014 tarihinde yapı ruhsatı alındığı- Davada sözleşmenin geriye etkili feshi istendiğine göre paylı mülkiyete tabi taşınmaza inşaat yapılması veya sözleşmenin feshi olağanüstü işlemlerden olduğundan TMK'nın 692. maddesi uyarınca 8 nolu parsel sahibi taşınmazla ilgili olarak sözleşme yapan tüm paydaşların da mevcut davada zorunlu dava arkadaşı olarak yer alması gerektiğinden, davacı yana mehil verilerek tüm paydaşların davaya dahil edilmesi sağlandıktan sonra yargılamaya devamla hüküm tesisi gerektiği- 

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.