Eldeki davanın sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu- Kötü niyet iddiası def'i değil itiraz olduğundan (kötü niyet iddiasının) iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece kendiliğinden nazara alınacağından delil listesinde tanık deliline açıkça dayanan ancak tanık isimlerini bildirmesi için süre verilmeyen davacıya tanık isimlerini bildirmesi için süre verilip, davalının bildirdiği tanıklar dinlendikten sonra ve Cumhuriyet Başsavcılığının eldeki davaya konu olay hakkındaki soruşturma dosyasına varsa eklenen yeni bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Son kayıt maliki ....... ikinci el konumunda bulunup, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koşullarının gerçekleşmesi halinde ediniminin korunacağı, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, davalı .....’nin aynı yerde ...... no'lu taşınmazın maliki bulunduğu, diğer yönden o bölgede müteahhitlik yaptığı, dosya kapsamından davalı ......’nin taşınmazın belediyeden davalı ..........’a intikalini bilebilecek konumda olmakla iyi niyetli kabulünün mümkün olmadığı gibi kabule göre de davanın niteliği gereği .....’la .......’nin el ve işbirliği içerisinde olduğu kabulüyle davanın ......... açısından da kabulü gerekeceği-
yolsuz olarak terkin edilmiş olan ipoteğin yeniden tesisi talebine ilişkin davada,üzerindeki ipotek yolsuz olarak terkin edilmiş olan taşınmazı satın alan davalının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden mülkiyet kazanımının korunacağı-
Muvazaa davaları saklı pay sahibi olsun veya olmasın, her miras hakkı sahibi tarafından açılabileceği gözetildiğinde bir kısım davacıların saklı pay sahibi olmamalarının dava açmalarına engel teşkil etmeyeceği-
TMK. mad 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir öneminin bulunmadığı, aile konutu şerhi konulmuş olmasa da, eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırıldığı, aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerhin “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşıdığı,  bu sınırlandırmanın, “emredici” nitelikte olduğu- Aile konutunun maliki olan eşin, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramayacağı, bu sınırlandırmanın “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabileceği; yetkili eşin izni için bir geçerlilik şeklinin öngörülmediği-
Kısıtlının gerek vekaletnamenin düzenlenme tarihinde, gerekse çekişmeli taşınmazın ilk el durumunda ki dava dışı kişiye temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olup olmadığının adli tıp kurumu raporu ile belirlenmesi gerekeceği, hukuki ehliyetten yoksun olduğunun anlaşılması halinde, ilk el durumunda ki kişiye yapılan temlik geçersiz ise de, ondan sicilin aleniliğinden ve güvenirliğinden yararlanarak edinen ikinci el konumundaki davalı yönünden, iyiniyetli müktesip olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
Tapu siciline iyiniyetle iktisabın korunmasında, kötüniyet iddiasının def’i değil itiraz niteliğinde olduğu, yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (re’sen) nazara alınacağı-
İyiniyetin varlığı halinde, davalılar yararına geçerli bir tescilin sonuçlarının meydana geleceği-
; ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat istemi-
Tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunacağı ve bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gere¬ken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.